ılık suyuma kesme şeker koyduğum
çın çın çın vurarak kaşığını şerbetimin
çocuklar......siz çocuklar
kaç yudum bir seferide geçiktirir içimde
ağlamasın göğe bakan mavi boncukların
Kara bir diyar
İki ölüm iki zulüm
siyah kefen içime
üstüme beyaz melekleri örterim
tuzlu ve karadir şerbeti
hep bir acelesi var insanın
yarın ölecek sanır otel camından seyreden
tüm imeceleri unuttuk
bir mevlam var çok şükür
her imdadımıza kucak olan....
kabarık bir etek
saltanat bir kaledir saltanat sur,
devşiren mübalağalar hasımdır
olmaz gayrı müebbetlide kusur
yağlı ilmik, lal eden bir kasımdır
yemiş, yumak bağda yeşil üzümken
sevdiği yazlık bir mehtaptı
üzüm suyuna battı ya yine
kızıl emişmelerde deri döken dudaklarıyla
sahilin sinesine yattı ya yine
----deliceydi be oğlan
koyundan kuzudan ve meleyen kır muhabbetlerinden
piknik kurdum,kır çiçeklerinin entarisi sırtımızda,
hadi poyrazı çıkart,mapusluk hal müebbetlerinden
bügün görüş günü,yad olan maziler kalsın hatrımızda
ben deli orman yokuşlarına,balta misali girmişim
yangın yeri burası
tel örgülü etrafım
dikenim batar,korum yakar
asla; yani asla giremezsin
dikenli dedim ya
MISTIK DEDE
Küçük vede sıradan bir yaşamdı
sakalı kırlaşmış birde hasmı has
delikanlımı delikanlı tavrı; tebessümünde
.........vede kıvrım kıvrım asasında belirirdi
bilmiyorum nasıl anlatsam sana
vedanın nasıl birşey olduğunu
bazen cümle kurmakta zorlanıyorum
dilim varmıyor elveda demeye
oysa bir merhabanın şiirini
defalarca yazmıştım senin için
doruk çok ötedeydi /dipten bakan iki ela için
sardı pardüsesini kalın sırtına kar tanesini bürünerek,
başı dumanlıydı zirvelerin/lal olan peltek düşler için
kışların buzulluğundan eriyip bahara yürüdü sürünerek
kafa çelik ipliğin ördüğü miğfer/hangi mavzer sığar




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!