istanbul ekiyorum tarlalarına gözlerimin
başak başak gözetiyorum boğazını,
hisarda mermer direkli fetih izlerimin
roma çığlığına sille vurur görüyorum
asırlarsa yummuş ağzını...
is-tan-bul!
vuslata erecek gibi bu sabah
karanlık gömülüyor için için
bir çukur kazıyorum
toprak dolu avuçlarımın içi
gömüyorum yalancı baharları
çiçekleri,gülleri,papatyaları
bakmak sana öylece
alev alev,harıl harıl,
akmak gözlerine
damla damla, şarıl şarıl
boğulası gözlerinde
ne mecburum vardı sanki
iki martının sevişmesini
satırlara vurup
dalgalara düşürmeye
neye mecburdum da
deniz gözlerinde batırdım
okul bahçesinde bekleyişin
tılsımlı bir giysiyle kitaplara bürünmüş,
saçların düşmüş aşk defterine
öre öre içime hasretin sürünmüş
boş derslerin bahanesiydi kaçışımız
ürkek adam
damdan düşmüş hayalleri
kırık ayak
çatlak bi kafa
uyan be gafil
buraları başak kokar bacım
buraları burma etekli bir yar,
değme peşkirime doldu gayrı sancım
de get sorma hadi,bak gözlerime içim dört duvar
harman yeri pek ılıcadır suyu demir gibi
çıkmıyor gözlerimden,gözlerin
bir ela bir bela diyor elller;
baktım sararan yerlerine baharın
ha döküyor dalından ha kopartıyor yarımdan beni
sırtıma düştü ya eğrimişliğim
ılgıt bir geceden heceler
dimağıma pençe vurur
dur hele mızrabım dur!
asude iner benliğime asude
der; fiiliyatım taakatsiz el-alem
adam ağlarmış kime ne
şiir şiir olurmuş kime ne
gazel dağlarında türkü okurmuş
kurt,kuş yermiş bana ne
ya çakal korkusunda bu esaret




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!