bir yakası kayalık
diğeri kiremitlere bezenmiş
bir vadi içinde
derin bir su çağlar
ve hey ey yar suluköy
..................duyuyormusun!
bugün yıkılası evlerin
ve yakılası şu yüreğimin
depreşen yaralarıdır,
bu gün mavi boncuğu kırık kaderimin
nazarıdır,
bir ben mübtelasıyım
belalı kadın!
zulasıydım enterasan şeylerin
yıkık mahsenime çul serer
öylece yatardım
en fiyakalı laflar cebimdeydi
bozuk para gibi harcardım,
yol! çizgiler eşliğinde
yol! asfalt ölüm eşiğinde
sol! ecel dediler
öl! dedi yaradan yolcu ölüm döşeğinde
ha neydi doğum sebebimiz
termi kokuyo tenim,bir zifiri hasretin
delik delik kanayan kurşun yarasımı
..................................bilemem anam
ceplerimde leş gibi kopuk sevdaların
yitik ve yırtık resmi,
bir oyana bakıyom bir buyana
dipsiz bir kuyuya benzer gözlerin
saldım çürük halatlı duygularımı
ela bakışların,tebeşir yazılı sözlerin
dolsun içine,ben çekerim göze girmeyen uykularımı
ellerin kuru dallara binmiş
şimdiki zaman öyle diyor can
'getme hade getme'diinemiyo beni
ya bi çalıda takılırsan nolacan
'etme hade etme'anlameyo beni
zira deri ceketimin yenleri boyasız
bir ırmak düşünün
-------dallı budaklı
kaç yerden akar göz suyu
ve kaç yanakta birleşir
dolmak için gamzelerine insanın,
bir ırmak düşünün
çıngırağı reddinde bu yılanın
kobra başlı kader; burnumda,
bir el; sıcak ve şefkat dolu
yılana tatlı dil, bana barınak....işte o babam
dersim çocukluk idi,dersim çetin




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!