gül dalda ne kadar sevdaysa
dil gönülde bıtrak dudakta kavgaysa
el sinede tutsak bayrakta dalgaysa
indir sillesini ödleğe,kahpeye!
çünki sen vatan-ı dergahımsın
zil çaldı
kapıya koşuşmaları özleyenler
hadi gürültülü teneffülerim
-------çıkın dışarı
sıla delen keremliğim
bu cadde yanık
ve tablo olacak kadar centilmen
----------bu şehir sana
----------sen üzülme
yastığım sarı yapraklarla dolu
bir çöl ahusunun
bulutlara dilenişi gibi
bir gece kabusunun
uyanınca biten direnişi gibi
seviyorum seni
akşama vurduğum kırmızı şaraplı
entarisi delik pulçuklanan viraneliğimden,
kadehi hıçkırıklı,yeminleri dolaplı
içmişliğimden dolayı sana tövbe!
söken şafak günahımın siftahında
yığılmıştır demir paraklıklar ardına
çuvallanmış hayaller
ve bavulunda saklamıştır yıllarca
entarisinden hariç
düğümü atılmış idam ipini
bekleyiş
beterin efsun halidir yıldızını kaybeden aşk
kaybedilecek ne varsa aslında kara çarşaflarda
kayıp gidişleridir zuhal yıldızının izinde
deli bir adam kalır i/dul geceler
şarkılardan mecburen kusulur küfürler
mantıksız kalır ya hep şişe diplerinde sızan adamın
dudak bükümü bu mecburiyet
ya gidelim bu mahşeri kalabalıktan
yada vazgeçelim
destursuz biçilen kabalıktan,
hani sepetinde bir kaç demek çiçekle
bir çiçekçi geçer ya!
bir meltem rüzgarıydı
saçlarını okşarken
alev alev yanan gecenin
koynunda saklı bir ela göz
gözüm tutsaklarda
ellerim kelepçeli
gözlerine yağmur değse
buluta şemsiye çekerim
şimşekler sana boyun eğse
buluttan bahçene gül ekerim
ah gülüm,alabora olmuşsun




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!