Mektup hele gel şu kalemin altına,
Güzel memlektim yine düştü aklıma!
Mal Pazarından inip Germülünün Çatına,
Seyirde seyirde git, durma hele,
Tez elden gavuş, Vadi Beyi Kelkite!
Bu gönülde aşk arama,
Gönül sana yar olmaz,
Sevdaya açıktır kapısı amma,
Bu gönül sana asla yar olmaz!
Hislidir...incecik ruhu var,
Duvarların dibinde biten semiz otları,
Kimseler görmez ki, sende göresin!
Bu garibin arzuladığı leziz tatları,
Kimseler bilmezki, sende bilesin!
Çilli horoz öterken nefesi yetmez,
Gözlerine baktım, yaşla doluydu,
Ağlama dedim...ağlıyordu! 
Lütfen sus dedim! ? susamıyordu...
Çünkü vakit o vakit, saat o saatti; 
Ayrılık treni çoktan hareket etti! 
Ellerini tuttum, titriyordu,
Yüreği ızdırapla inliyordu! 
Gitmek zorundaydım! ? gitme diyordu...
Çünkü vakit o vakit, saat o saatti; 
Ayrılık treni çoktan hareket etti! 
Camdan dışarı baktım, el sallıyordu,
Her zamanki gibi bensiz kalıyordu! 
Üzülme diyor, gözyaşlarını saklıyordu...
Çünkü vakit o vakit, saat o saatti; 
Ayrılık treni çoktan hareket etti!
Pınarın başında üç güzel vardı,
Gülüşürlerdi birbirlerine, kaş göz ederek!
Üçüde ayrı ayrı üç yiğide yardı,
Kavuştular birbirlerine, baş göz ederek!
Üç ayrı eve gitti, gelin bohçası,
Ravzanın önünde durdum,
Yüzüm yok içeri girem! 
Utanarak selam verdim,
Bu günahla kime gidem? 
Yaralıyım ah yaralı,
Sana tutkun bir yaralı! 
Muhabbetin yakar beni,
Bu yürek Sana sevdalı! 
 
Gözlerimden yaşlar çağlar,
Gözler değil, kalbim ağlar.
Çıkmaz sokak bütün yollar,
Bu günahla kime gidem? 
Menzilinden elin aldım,
Deli gönlü yola saldım,
Nihayet Sana ulaştım,
Bu günahla kime gidem? 
Menzilde Şeyhim torunun,
Neferiyim ben bu sürünün,
Abdülbaki büyüğümün,
Selamıyla(himmetiyle)  geldim Sana! 
Huzurundayım Ya Resul,
Bilemem ben erkan usul,
Sürünerek usul, usul,
Bu günahla geldim Sana! 
Şaşkın Sevdalı nasıl yol bulur? 
Reddedersen halim nolur? 
Şefaat eyle ne olur,
Kurtulmaya geldim Sana!
Bütün yollar sana çıkar,
Gelmesini bilenler için! 
Bütün sular sana akar,
Çağlamasını bilenler için! 
Firakınla gönül yanar,
Yeşerir bahçeler bağlar,
Aşkınla kül olur dağlar,
Yanmasını bilenler için! 
Secdeye kapanır başlar,
Melekler, insanlar kuşlar,
Gözlerden dökülür yaşlar,
Ağlamasını bilenler için! 
(Ya Resulallah,
Ya Habiballah,
Ya Nebiallah,
Ya Şefiallah!)
Gün gelir umudun yollarda kalır,
Beklersin beklersin, gidenler dönmez!
Hayat bir zindandır, için daralır,
Çekersin çekersin çilen tükenmez!
Zavallı yüreğin kor gibi yanar,
Bir hatıra bazen gözdeki yaştır,
Bir hatıra bazen en sadık arkadaştır,
Bir hatıra bazen en gizli sırdaştır,
Bazen acan evinden vurur insanı,
Bazende hatıralar acımasız birer kalleştir!
Gönül pencereni açık tut Gülüm,
Gönül penceresine perde çekilmez!
Kemliği kötülüğü tez elden unut Gülüm,
Çorak araziye ekin ekilmez!
Bir sırça saraydır gönlü o dostun,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!