Seni beklerken
zaman geçmez iken
bir ömür nasıl bitiyor ,
Belki bir gün cennetinde buluşacağız,
Şimdi yangını söndürülmez bu cehennemin,
Ama gözlerin hep cenneti anlattı bana…
Aysel, *“Müzeyyen, bu derin bir tutku!”* derdi,
Ben sana tutuldum,
Kaybediyorum,
Kendimi, zamanımı, hayatımı…
Hep birileri için var olmak zorundasın
Herkes senden önce gelmeli
Önce onlar mutlu olmalı
Kıymeti önce onlar görmeli
Biliyor musun?
Senin beni sevdiğin için sevmedim seni.
Ben, seni gerçekten sevdiğim için,
Taştım yüreğimde, her daim.
Biliyorum…
Öylece gül bana uzaktan,
Karşında ki seni anlayamaz,
Sadece hatırlamalısın!
Bir gece mi yeter sana ?
Özlemek yalnızlığında çoğalmaktı,
Çoğalmak yüreğini sarmaktı,
Kaybetmeden bulamazsın.
İşte bir garip insanoğluyuz...
Tahammül edemiyoruz; doğruya, güzele, iyiye...
Hep aldanıyoruz, başarılı olacağız diye kandığımız hayallere.
Şimdi alabora olmuş bir gemiyim,
Okyanusun ortasında,
Hangi liman beni kabul eder ki!
Hadi etti diyelim,
Alabora olmuş bir gemi,
Cennet vardı senin gözlerinde,
Ama kimse bilmezdi bunu.
Bir ben bilirdim,
Bir ben görürdüm o ışığı.
Sen bakardın bana,
Ne gök yüzü senin kadar anlamlı,
ne de güneş...
Senin ışığın hayat, bu yavan gönle,
Gökkuşağı seni anlatmaya kifayetsiz,
Siyah beyaz tek kalsa sana yetersiz,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!