Bir dala binlerce kuş,
Dal çok büyükse sığar.
Bir satıra cümle alem,
Kelam Allah derse sığar.
Bir şemsiyeye iki baş,
Omuzlar yakınsa sığar.
Hep yükselecek mi, sanırsın bu başlar Feza'ya?
Güneş karanlıktan, Ay gündüzden hoşlanmaz,
İnanmıyorsan, sor şu güneş girmeyen mezara!
Kır çiçeğim nazlı beyaz papatyam,
Sen unutsan da seni unutmayacağım,
Tutamadığım dokunamadığın ellerini.
İçime çektiğim hava,bana hayattın,
İçmeye doyamadığım suyumdun.
Sen bilirsin demişse sevgililer,
Aradaki herşey birmiştir artık.
İki dudak arasına sıkıştırılanlar,
Ayrılık şiirinin son demidir artık.
Son bir kez, düşündüm!
Son kez, telefonumdaki,
Mesajlarıma baktım,
Son kez, umutlandım.
Son kez, gül kokladım,
Sırtımı dönünce yüzüne,
Senden ben ayrı düştüm.
Derdim bana hayat verdi.
Lalem ile hemhal oldum.
Ağaçta solan yaprak idim,
Tutup beni kaldır sebebim,
Ben sana düşkün kalanım.
Sonbahar yaprağınım.
Düşüp yerlerde kalanım.
Kaldır beni yerde kalırım,
Eskiden kalbim ağarmazdı,
Şimdilerde onu bir sızı sardı.
Yazmasam hiç konuşmasam,
Sol yanım sanırsın yırtılacak,
Ya, ferahlat, ya da rahatlat!
Kulun bu kaba sığmaz oldu.
Senin için sakladığım,
Son bir sözüm olacak.
Benden duyduğun an,
Kalbim senin olacak.
Gözlerine bakacağım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!