Beyaz çocuğun,
Siyah oyuncağı,
Kurulunca hayata,
Ağlar mı?
Beyaz çocuğun,
Siyah oyuncağı,
Hiç birşey olmamış gibi yapalım,
Kötü günleri geride bırakalım.
Geçmişe bir sünger çekip unutalım.
Sabah, çoçukları okula bırakalım.
Bana küsüp çok kızmış olabilirsin,
Tahtalarımız yeşil
Önlükler siyah olsun.
Erkeklerimiz pantolon
Kızlarımız etek giysin,
Düşüncelerimiz pembe,
Ölümümüz renksiz olsun.
Ekmek kırıntıları verdiğim,
Hiç tanımadığım kuşlar,
Benden, razı ol diye iyilik bekler,
Benim için, sana dua ederler.
Dönüşü sana olan sevgililer,
Rıhtımda bekler,
Aç kediler,
Rıhtımlara yanaşır,
Tüm gemiler.
Rıhtımdan ayrılır,
Giden sevgililer,
Yükseldikçe,
Dağları aşıp,
Kibirlenen,
Başı bulutlara,
Değen!
Dostluğumuz,
Güzel gözlerin,
Sadakasıymış,
Tatlı gülüşler.
İnsanların,
Gözlerinde yaş,
Kalplerinde,
Ben ne şairim,
Ne de bir deli.
Aşktan sarhoş,
Zincire vurulmuş,
Bir köleyim.
Hala yaşıyorsam,
Bana alnımdaki derin çukurları sorma,
Susuz yaz gecelerimin serabı sensin.
Yüzün solgunmuş çökmüşsün deme,
Çöl görmüş vahalarımın sebebi sensin.
Avuçlarım, ellerinde bu çizgiler de ne deme,
Şehr-i İstanbulun,
Dar sokaklarında,
Yemek kokularını,
Birbirine karıştıran,
Balkonlarda iplere,
Dizilen çamaşırları,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!