Kuşlar, sizler duydunuz,
Kanat çırparak uçtunuz.
Bizler haberini beklerken,
Sizler o sese vuruldunuz.
Kuşlar, size gökler mavi,
Sana aklımı veriyorum,
Sevgili Lavinya.
Hiç bir şeyi
Benim kadar,
Düşünmeni istemiyorum.
Göçüp gideninlerin ardından,
El sallayan hep sen olursun.
Leyli, gidenlerin yaralarını,
Kalbinden söküp atamazsın.
Leyli, boş hayallere kapılma,
Baharda herkes çiçek açar,
Sen kardelen olabilir misin?
Varlıkta herkes sever,
Yoklukta sevebilir misin?
Gel desem,
Bırakıp gelebilir misin?
Gel benim etiklerimi,
Bari sen etme kardeş.
Yüzünü yüzsüz bildiğine,
Yüz verme be kardeş.
Gündüzü karanlık olana,
Olsun be gönlüm üzülme sen,
Yazılmamışsa da Allah bozsun.
Arkamdan gözyaşını dökme sen,
Gözündeki pınarların kurusun.
Dikenli gülün ellerine batsa da,
Ellerim kırılsaydı tutmasaydım,
Senden ayrı kalabilseydim yar.
Gözlerim kapansaydı, bakmasaydım,
Sevmeseydim yar, sana kanmasaydım.
Dilim tutulsaydı, söylemeseydim,
Toprağa düşen kara sevindi,
O an beyaz bir sayfa gibiydi
Sevinçle koştu,adını yazdı beyaza.
Yanına içi boş bir kalp çizdi.
Ve adının yanı başına kardan adam.
Varlığını hissetmek için yanında,
Ruhlarda estetik olmuyor.
Kırılan gurur dikiş tutmuyor.
Dar iğneden kalın iplik geçmiyor.
Soğukta kalan eller çatlıyor.
Yürek yangını sönmüyor.
Gidene durma kal denmiyor.
Ruha her çarpışta
Acı veren kamçı!
Sen ve ben deriden.
Can almak için mi
Cansız kalmışız?
Sesin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!