Otursan şöyle deniz kenarına
ben essem sana serin
görürsün belki çırpınışlarımı
maviden daha derin.
Yorgun gemiyim yılların izinde
Yine çöktü zalim dünya üstüme
Bu yüreğim her acıya yurt değil
Ayrılıklar ağır gelir gönlüme
Ölüm gelse gayrı bana dert değil.
Gidiyorlar sıra sıra gelenler
Küçük bir damla idim
Dide-i giryan için
Kalbini açtı bana
Alemi seyran için.
Çırpınır bir kuş gibi
Karanfil acıyı dindirir dediler doktor
yüreğimi neden yaktı bu karanfil gözler
o susan dudaklar titreyen eller
birbirine dolanan ayakları
o mahcup bakışları
uçmayı bilmediğim bir zamanda
Ben uzun nefesli koşamıyorum doktor
çaldırdım nefesimi gençliğimde
çılgınca birşeydi ama oldu işte
bile bile lades derken yüreğim ağır basmıştı
ama şimdi anlıyorum ki aklımda haklıymış
rahat bırakmıyor beni
Döndü gelin çırpındın hiç durmadan
Bilmez misin can dayanmaz dünyaya
Yollar biter menziline varmadan
Yüz yıl sürse gönül kanmaz sevdaya.
Döndü gelin kaşların çok karadır
İçimde bir yangın var
Üflesem sönesi yok.
Yüreğim bulut bulut
Ağlasam dinesi yok.
Hasretin yokuşunu
Düştüğüm yerde kaldım da ben kalkamadım
Kaderin yolundan aman dönülmez geri.
Kökünden kırıldı canım kolum kanadım
Kaderin sözünden aman dönülmez geri.
O benim demişsin ya sen vermem ellere
Dağların başında kuru ayaz var
Saçların buz tutmuş ne çok beyaz var
Dert etme sevdiğim dönüyor felek
Belki önümüzde sıcak bir yaz var.
Umudun yağmuru yağacak bize
Seninle olur hemdem cümle ihvanı safa
Vefayı kes ki bir dem eylesin sana cefa
Nice bülbül-ü şeyda viranelerde hafâ
Dostan-ı aziz içün baran-ı dert gerektir.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!