üstüne gitmeyin benim
asılmış öylece elbise askısına
birer mandal sıkmış kulaklarından
güneş gören bir yerde
kurulanmayı beklemekte
sırılsıklam aşık olmuştu...
Yere çöktü ayaklarım,
Kalkmaya yok biraz kuvvet.
Sırtımdan taş ayıklarım,
Sırtımdaki taştan servet.
İki elim yere düştü,
Sıyır da tekneni şu süt limana,
İçim içimi yer ahan da düşer.
Paydos ettim deme gel be imana,
Böleriz nasibi ikişer beşer.
Ahan da kürekler beline kuvvet,
sessizliğin
her hücresine zamanın,
sinmiş olduğu
gündür bugün
elimde kalem
çırçıplak kurtulup leğenden,kaçsam yine,
kafama taş misali sabunu yememek için yeniden,
ellerinden sevgili anneciğim ellerinden.
güneşte parım parım parıldasa tüm mal varlığım.
bir zamanım
zaman içinde zaman
zaman içinde
zamanla
kaybolacak olan...
Akşamı yaşayacağım,
Gündüzlerimden habersiz.
Bir sahipsiz olacağım,
Hayallerdeki kimsesiz...
Ağlasam boş,güldüren yok,
Sevinç çığlığıydı içimden gelen,
Dilimden çıkmadan arzuma düştü.
Yemek vakti gibi,daim ezberlenen,
İçimden gelen tatlı bir gülüştü.
Bir seher vaktinde duyulur belki,
Zaman susuyordu ve dinliyordu,
Bugünden yarını,dünden son günü.
Saatler durmuştu,işlemiyordu,
Göründü hayatın dünü,bugünü...
Günler geçmez bekler,sinmiş pusuda,
elinin tersiyle
vurabilmek darağacına...
korkardım önceleri,
ölüm bir prensesti
bense yedi cücesi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!