ölümü boynuzlayıp defalarca
yaşama son çare diye sarılmaya çalışırken
ölümün bu denli benden olduğunu anladım
yaz babam yaz
önümüzü de yaz
önümüz kış
kocaman bir alkış
yaz onu da yaz
incecik bir saz
karıştırdıkça karıştırırım
kazanı
kimine kalacak yalnız ortalık
meydan bomboş görünüyor
süt pekmez un verin bana
günaydın..
gecenin karanlığını
göz kapaklarında bir ömür
taşıyacak olan.
bir damla uyku için
tekin değildir
şu sıralar yalnızlığım
bir delilik yapabilir her an
dizginlerinden tutup
çüş eylemek için
kıyıda köşede ne varsa
Uzaklaştıkça uzaklaşıyor,
Gençliğim,ellerimden,kendimden...
Dizler bükülmüş kendiliğinden,
Beni taşımaya yoruluyor...
Hatıram eskidikçe eskiyor,
bir ince sızıdır
inceden de ince bir sızı
kalbimi inceden inceye saran
şifası mı?
gidin bulun o hayırsızı! ..
duygulara yer vermek vardı belki de
gülücüklerle süslenmemiş hatıralara
hatırla,hatırla koştururken amansızca
herkes vardı sırtında
herkes koşturuyordu durmadan o vahşi atı
milyarlarca dizgin, ve tek bir hayvan
üzüntüyü sırtıma vurup
arşınlasam kapısını umudun
açılır mı ki kendiliğinden kapısı
ya kalbinden üzüntünün
haramileri kış kışlayıp
açıl gönlüm açıl desem?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!