(biliyorum, şiir düz yazı gibi ve acemice.ama 30 yıl önce böyle yazardım.)
Öylesine geçerken evlerinin önünden,bana gülümsemişti.
İşte platonik aşkımız böyle başlamıştı,
Artık okul yolum değişmişti,düşüncelerim de...
YAĞMURUM OL.....
Gurbette akşam ağır ağır gelir.önce deniz kararır, sonra yalnız yürekler....
çocukluğuma kadar üşüdüm yine, aylardan kasım...
gözlerinde dünyanın tüm akşamlarını ya/kasım var.!
yalnızlığıma bir çay ısmarladım yine,
Gurbet, paslı hançerini canıma saplarken binler kez; sevgin onardı onulmaz yaralarımı….gurbet karası gecelerin kabusundan sevgin kurtardı….
Yine akşam oldu yine yalnızım…
Bu kente karanlık çökünce daha bir özlüyorum seni.
Gecenin sessizliği, özlemle baktığım resimlerin, sen kokan elbiselerim, ayışığına boyanan gümüş rengi deniz, seni hatırlatan kentler, şarkılar….
Harçlığım, yirmibeşkuruştu,
Deniz Gezmiş'in asıldığı yıl,
Yani Menderes ve Demokrasiden on yıl sonra,
saçları kınalı bir nine vardı,
Bakkalın önündeki sedirde otururdu...
Seni hatırlatan şarkıları dinlemiyorum,
İçimi acıtıyor bu evin her yanı,
Kahvaltılarım yarım,hafta sonları daha bir yalnızım...
Hala aynı fincanda çay içiyorum,
Ellerin,dudakların kokuyor...
Gitme.!
öfkemi kıskanmalarıma say,
kızgınlığım sana değil, yazgımın hazanına.!
Benden sonra demli bir çay yudumladığında,
beni hatırla...
Artık telefonum çalmayacak,
Ayışığı,balkonumda yetim kalacak!
Orda,burda anılmayacağım,
Ne olur kaygılanma!
Aşk,çıkmazın öbür adı değil ki..!
Kollarını güneşe açık tut,
Aşk:
Koca bir çocukluk yaşatabilir her yaşta!
Aşk,baştan çıkarıcıdır,'Güz' gibi...
Dicle,mecrasını şaşırmış gözlerimde...bugün, sensiz ilk gecem.........
Gece soyunuyor,ben giyiniyorum.Hüznün düğünü var Erciyes'te...
Nilüfer çiçekleri,matem kokulu bugün.
Sanki Uzak Doğu'da bir Pagoda sessizliği...
Hiçbir gemide palamar yok,fırtına an meselesi...
Ağlamak ta gülmek kadar güzeldir...
Ama ayışığının evreni aydınlatıp,sevgi dağıttıktan sonra gidip kardelen çiçeğinin omuzunda ağlaması daha da güzel...
Mehtap ve kardelen çiçeğinin tulinle çevrili gümüş rengi dostluğu,beni de yolculuklarımı da derinden sarstı....artık hiçbirşey eskisi gibi değil..yolculuklar da şiir de...
Şimdi vakit gecenin ikinci yarısı,ikinci baharımın herhangi bir gecesinde değilim..herşey 'şimdi' tadında...
bazen susar diller duyguların dizilişinden...bazen ağlar yürek hüznün güzelliğinden...
şiir dostu,duygu,incelik,sevgi dolu sayfanız ayrılışı zorlaştırıyor...yüreğiniz kaleminiz susmasın...selam ve saygıyla
Yine mükemmel bir aşk şiiri,aşk şairinden.
Sönmeyen, hep alışıp yanan
Dulinde 'huzurun türküsü'
Huzur veren aşkının meyvasıdır bu türkü
Kendisi yaratmış, göklere kaldırmış
Vefa abidesi İbrahim, seven sevdiren
Ağlayan ağlatmayan
Bekleyen bekletmeyen
Dert çeken ...
Harika bir yürek sesi ve harika bir şiir okumanın hazzı ile ayrılıyorum sayfandan dost kalem saygılar sunuyorum...