Kırma bir gülün dalını
Yaprak bile sorar senden hesabını
Eksik alma terazinin darasını
Kara toprak almaz vebalini
Alma karıncanın bile ahını
Geçiyorsun gözlerimin kıyısından
Bir şiir gibi
Dökülüyorsun satır aralarına
Islak ıslak
Her damla da içine hapsetmişim seni
Ben ise bu beyaz sayfada
Bir gezginim
Düşünceler aleminde
Bir bezginim
Garipler ülkesinde
Gecelerin içine akar
Dökebilsem keşke içimi aya
Konuşabilsem yıldızlarla
Sırdaş olabilsem karanlığa
Geri verir mi geceler seni bana
Durdurabilsem geçen zamanı
Mecnun Leylasını aramış susuz çöllerde
Çölleri seller götürse ne fayda
Sen gönlüme giremedikten sonra
Beni arasan ne fayda
Cümleler muradını alamamış kelimelerden
Sen onu görmezden gelirsin de
O seni görmezden gelmez ama
Ne aynada görünür ne ovada ne yaylada
Ne de düz bir yolda ne de yokuşta
Sana senden daha yakın aslında
Bu son noktasıdır
Hayata elveda cümlesinin
Bu sana son sözüdür
İlahi kudretin
Bu son bir köprüdür
Her fani gibi geçeceğin
Şairlik şiir yazmak değil sadece
Asıl mesele içini dökmek
Dökülebilmek
Kelimeleri boncuk gibi
İpe dizmekte değil
Yok olabilmeyi bilmek
Bir tarih yazılmış
Gönüllere destan destan
Bir karış toprak mıdır
Sadece vatan
Üstünde nice güller soldu
Buram buram şehit kokan
O bakışların en derin nehirler gibi
İçimde ki acıları eriten
O gözlerin en derin uçurumlar gibi
Beni çaresiz bir aşka düşüren
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!