Ne desek
Boş,
Ne desek,
Dolu...
...
Gözleri dolu dolu.
Sevmedin mi,yoksa sevemedin mi?
Ben Mecnun iken,sen Leyla değil miydin.
Terk etmeyecektin. Söz vermedin mi?
Ölesiye sevdiğim yar sen miydin...
Gönül bahçemde açan kırmızı gül,
(2004 tarihli eski bir şiir)
Kim demiş Cennet üç kuruşa boşver,
Sen söyledin mi böyle bir şey hoca!
Cehennem dediğin yakmayan bir yer...
Sen söyledin mi böyle bir şey hoca?
...
Adım İbrahim Arslan... Adım adım giderken yolumda: arkama baktığımda ne yolun başını, önüme baktığımda ne yolun sonunu göremezken; elimden tutan, yüreğimden tutan, gölgemden tutan yok iken biri, sessizliği bozmak için konuşmak gerekiyorken ve tam sözün susmama noktasında susup kalmışken, herşeye yeniden başlıyordum. Üç insan yaşıyordu benim bedenimde. Ve ben diğer ikisini de kendimi de tanımıyordum bazen. Hepsi, herşey birbirine karışmıştı...
Yolun sonunda ne var biliyor musun?
Neyin yolunda gidiyorsan: O!
(Eski bir şiirim)
Yine mevsim bahar olsa,
Olmasa bundan böyle tasalar,
Hüzünler, kederler, yaslar.
Elemin elleri kırılsa!
...
Sana uzandım dün gece.
Sana uzattım yüreğimi.
Boş bıraktın ellerimi.
Seni göremedim ne karşımda,
Ne düşümde.
Hani saklıydım ben sende,
Şimdi benim yerimde olsan ne yapardın,
Atlarmıydın bu uçurumdan
Yoksa geri mi dönerdin,unuturmuydun herşeyi,
Silermiydin yaşanan o günleri beyninden
Ya da kendini mi vururdun...
Söyle
Şair odur ki
baktığında bir kuşa
her zamankinden farklı
dahada farklı
manalar görür
(eski bir şiir)
İki ıhlamur ağacı,
Hani annem elleriyle
dikmişti sizi?
...
İkiniz yan yana (idiniz) .
Gittim ve geldim,
Yokluk denilen yere
Eli boş gittim,
Dolu geldim
Ne yılan gördüm
Hocam size nasıl ulaşabilirim ?