Aziz ruhlar sallamış beşiğini 
Veda edip çocuk tazeliğiyle bulutlara 
Raks eder gibi iner mermer kayalara 
Haykırır sevincini semalara 
Sevinç sevinç berrak 
Ve yıldız yıldız parlak 
Bir dağ pınarı 
Üstünde beyaz bulutların 
Ve kuytusunda bir yeşil yamacın 
Dağ geçitlerinde 
Önüne katar renk renk çakılları 
Ve bağrına basar kardeş pınarları 
Çiçeklenir ayak bastığı yerler 
Ve nefesiyle yeşerir çimenler 
Yoldaşı olur şimdi ırmaklar 
Ovaları doldurur gümüş ışıklar 
Bir ses yükselir pınarlardan 
'Kardeş ayırma bizi koynundan, 
Bekliyor Yaratan. 
Yoksa bizi çölün kumları yutacak 
Güneş kanımızı kurutacak 
Kardeş, 
Dağın ırmaklarını, ovanın ırmaklarını 
Hepimizi alıp koynuna 
Eriştir bizi yüce Rabbına 
Ezelî Derya'nın yanına.' 
Peki, der, dağ pınarı 
Kendinde toplar bütün pınarları 
Ve haşmetle kabarır göğsü, kolları 
Ülkeler açılır uğradığı yerlerde 
Yeni şehirler doğar ayaklarının altında... 
Kulelerin alev zirvelerini 
Ve haşmetli mermer saraylarını 
Bırakıp arkasında 
Yürür mukadder yolunda 
Dalgalanır başının üstünde binlerce bayrak 
İhtişamının şahitleri 
Evlatlarını Rabbine ulaştırarak 
Karışır İlahî ummana coşarak!
Kayıt Tarihi : 11.11.2012 23:02:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



:)
Cihat bey, bence diyanet başkanı olmalıydı!.
Zeynep hanıma gelince; sanırım Goethe ve benzerlerinin dediklerini Kur'an ve sahih hadis kıstaslarına göre değerlendirmeden duygusal bir tavırla değerlendirmektedir? Yoksa hiç bir müfsidin ben müfsidim demeyip daima suret-i haktan göründüklerini ve ayranları ekşilikten köpürse bile ona ekşi demediklerini bilmesi gerekirdi. Lawrens Arapçanın 33 lehçesini bilen ve Arap kıyafetlerine bürünerek kendisini cahil kabilelere Şeyh Hüseyin olarak tanıtan bir İngiliz ajanı değil miydi? Osmanlıyı arkadan vuran onun kandırdığı Arap kabileleri değil miydi? Muhammed Esed Muhammed Abduh Fazlurrahman isimli zatlar dinimize doğrudan saldırmamışlar önce müslüman isimleri alarak Arap ülkelerinde ve Pakistan'da üslenmişler oralarda kendilerine taraftar ve mürit bulunca da asıl maksatlarını ortaya koyarak güya Kur'anı tefsir ederek Kur'anın bir çok muhkem ayetlerini tevil, tefsir, yorum ismi altında tahrif ederek şu anda bizde Kur'andaki şefaatle kaza ve kaderle, Adem-as-in yaratılışıyla Cennetle cennetteki hurilerle gılmanlarla ve de mucizeyle alakalı bir çok ayeti ya tevil yoluyla ya da bizzat inkar ederek tahrip eden ilahiyatçıların yetişmesine vesile olmuşlardır. Bu kişilerin kimliklerini incelediğimiz zaman hepsinin de Avrupa menşeli oldukları ve babalarının Haham ya da Rahip oldukları ve bunların İslam alemine özel yetiştirilip kasten gönderildikleri ortaya çıkmaktadır. Tıpkı anası Yahudi babası ermeni olan Fethullah Gülen denen münafık ajanın bizlere yıllarca büyük bir İslam alimi olduğunun yutturulduğu gibi!
TÜM YORUMLAR (33)