Karga sekmez iki geçit arası,
Kolyeden köprüler kuruyorum.
Yollar aşka koşuyor,
Ben sana...
Şiirimi üfleyip pamuktan bulutlara,
Çal kemancı...
Hicaz makamında çal
hayatımdan mutluluğumu çalanlara...
Çal kemancı nihavent makamında
aşk dergâhında canıma can
ömrüme ömür katanlara...
Her bir teline
şiirler asılan o saçlarınızı
bir gün kesmenizden korkan
o adamları sevin...
Hüzn-ü Sevgi
Kulaklarımda kirazdan küpeler,
Ağzımda çilek kokusu,
Ellerimde gül yanıkları...
Gel üleşelim acı-tatlı lisanı...
Hüzn-ü Sevgi
Kadınlara kıymayın efendiler kıymayın...!
Bağrınıza basın,
ananızın sizi bağrına bastığı gibi...
Sonsuz aşkla...
Sonsuz şefkatle...
"Beni yüreğine koy!" dedi adam...
"Beni ömrüne, beni düşlerine..."
"Beni nefesine kat!" dedi kadın...
"Beni diline, beni sözlerine...
Kokuna, kokuma...
Dokuna, dokuma..."
Bir kez aşka düşmeyegörsün kadın...
İmkansızlığı bertaraf edip
ölümüne yürür...
Bin kurşun sıksan sırtından
yine de sevdası kördüğüm...
Kanatlan sevdiğim...
Yanıma uğra...
Durma al beni
sensiz boğulduğum sulardan...
Göğsüne mıhla,
korkuyorum sensiz
Sensizliğin en koyu deminde zaman...
zamanın içinde kıvranan özlem yüklü sevdam ile
yüreğimi kanatıyorum her an...
Beni attığın o kör kuyuda savaşıyorum kendimle.
Ya gel beni bu derinlikten çıkar,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!