kendin altın kafestesin
çöplüklerde gözün
örmüyorsun ilmik ilmik
çatır çatır söküyor sözün
çürümeden be çürümeden
gör beni
- Nevin Uysal’a,
Sefer Yeni’ye-
Sizin için bu şarkılar,
Sizin için bu çocukça el çırpmalar,
Halaylar, horonlar.
uzun köprü dar köprü
içimde hep o törpü
törpüsüz uzar gider
kalpten kalbe yol köprü
iki kız dokuz oğlan
oynat plastik kanatlarını
uçuver pilli kuşum
ötüver zilli kuşum
kafesini sev
yemini ye
takla at, gülümse
hepimiz doğarken ölürüz
ölürken doğar kimi insan
kelimeler konuşur
umut çeşmesidir hayat
yenileşmekten korkmayalım
çevreye bakalım doya doya
ışık kamaşması yaşadık
çağdaş kapışmalarda
görmüyor gören göz
yumruk yumruk söz
bahar çiçek kokmuyor
tomurcuk tedirgin
nakışlanırdı çınar gölgesinde sevimli çiçekler
bu benim, o senin yaygarası örünce duvar
yine ağıtlarda "Memik Oğlan" var
duvar, her taraf duvar
gözde nefret, dilde özgürlük var
kendine toplamış taşları atılan
satıyor bizim halk pazarında şeytan
cilacı tellal olma ey boncuk gözlü adam
çocukluğum hüzün boncuğuyla örülü
kuş soldu
çiçek uçtu
baharım sustu
kalbime kelebek konmuyor
hüznüm söndürülmeyen yangın
yanıyor ha yanıyor
rüzgar savurdu, yaprak uçtu gitti
geceye düşen bir damla gibiyim şimdi
gözümü de götürdü giderken
gözsüz yaş ayaklar altında akıyor
ne kadar zor
zor onsuz gülebilmek




-
Mehmet Alperdem
Tüm YorumlarBütün çocuklarımızın güz soğuğunda değil yaz sıcağında büyümesini ve yaşamasını, o yazları da çok beklemememizi diliyorum.