aynı karnın ortak meyvesi
arkadaşlığın dost rütbesi
en değerli gönül bağı
kalplerin birlikte atması
ağladığında sıcacık kucak
güldüğünde kuş gibi uçuracak
park yoktu benim köyümde
her yer parktı o zaman
ağaç dallarında sallandık
duttan kiraza atlayıp
kendimizi Tarzan sandık
salıncakta uyudu bebek
O
yalnız bir göz düşsel kafesinde
bakıyor özlemli ve güleç
çözümü ödüllü bilmece yüzüme
sanal ağaçta arıyor kuş sesi
tableti elinde
arabaya biniyorsun
kasım kasım kasılarak
arabadan iniyorsun
kasım kasım kasılarak
bayrak elinde koşarken
ezanla isim verdik
inanç üfledik neyle
trampetle yürüttük
büyüttük gitarla
kemanla ağlattık
uyuttuk kavalla
balık gözünde aradım kendimi
bulamadım, gözsüz balık oldum
yüzüyorum susuz denizde
sinek, böcek bulamayınca
çölümde uçuyor kırlangıç da
ıslık sesine aldırmıyor uçak
Cami saçağına sığınan kız
saçlarından tütüyor duman
hangi çöledir ince mesajın
hüzün mü salgılıyor zaman
için için yanıyor gibisin
ısırgan gözlerin acıttı özümü
yalancı dünya
gerçek dünya
yukarıdaki dünya
aşağıdaki dünya
içerideki dünya
dışarıdaki dünya
düzeltmek bozmaktır çoğu kez
bırak dağınık kalsın saç
yağmur ıslatsın yaprağı, çiçek kendince koksun
sürekli tasma vurursan köpek köpeklikten çıkar
anırmazsa eşek eşek değildir
arı vızıldasın, koparma iğnesini
birer çift gözüz aslında
kelebek gözlerim konar gözlerine geceleri
karanlığı yastık eder sererim düşlerimin uykusuna
sabahleyin doyur beni şeker bakışınla
bir bardak çay dök, tatlandır içimi
peynirce bakma öyle fare gözüne
Bütün çocuklarımızın güz soğuğunda değil yaz sıcağında büyümesini ve yaşamasını, o yazları da çok beklemememizi diliyorum.