Beklenen İslam güneşi,
Yakacak nursuz ateşi,
Herkes yaşayıp görecek,
Dostu, düşmanı, kalleşi.
Bitlisten bir güneş doğdu,
Kar, buz eriyince pınarlar harlar,
Kardelen, şakayık, çiçekler gürler,
Say say bitmez nebat, hayvansal türler,
Oy cennet ülkemiz, dağlar sevdamız.
Kurtlar ulur, geyik, ceylan kaçışır,
Ben bilirim böylelerin huyunu,
Yer, içer de, alır gider koyunu,
Kaç yanından, oldum dese evliya,
İt yerine bağlama sen avluya.
Artık yok, kırıldı beyler, paşalar,
Bulmak istersen aşını,
Yum gözünü, sık dişini,
Emirleri sorgulama;
Eğ başını, gör işini.
İki kere iki kaçtır(!)
Dinle oğlum, dinle kızım;
Bu ders size pek çok lâzım,
Kalıtımı bil, uygula;
Sonra deme, alın yazım.
Anlatayım teker teker;
Rüyalar görmüştüm, genç yaşlarımda,
Hayaller kurardım dağ başlarında,
Seraplar görürdüm, çöl uçlarında,
Hırçın nehirlerde yüzer gibiyim.
Küçücük kafamda büyük hayaller,
Gidiyoruz bir meçhule,
İlim, sanat Hak getire,
Bir de alaylı güleriz;
Kırk yamalı bir fakire.
Cahiller akıl verirler,
Dostlukları pekiştirin,
Düşmanlığı eleştirin,
Dost, düşman ayırt etmeden;
Her bir kula gülü verin.
Sevdiklerinize gül verin,
Hayat uzunca bir yoldur,
Acı ve tatlısı boldur,
Bal ve sirke birarada,,
İster kokla, ister doldur.
Bazen üşürsünüz yazda,
Dünya viraj ve rampa; bulamazsın düzünü,
Bir çorba ki, yağı az, sele vermiş tuzunu,
Güzeli çok, derdi çok, çekemezsin nazını,
Geç anladık, çare yok, dövme artık dizini.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!