Atalar demiş; düş de gör,
Herkese her gün ihsan ver,
‘Kime nettim’ deme sakın,
Bir mezar bul, sessizce gir.
Kimler kara der ki aka,
Her güne ümitle yeni başlarken,
Her birimiz diğerini suçlarken,
İnternet gençliği yurdu sararken,
Bir nesil türedi, durup dururken;
Sabır çeker fakirlerim, açlarım,
Allah, vatan, millet için bir aslan,
Malazgirt fatihi; Gazi Alparslan,
Bin Yetmiş Bir yılı, bir Cuma günü,
Anadolum gördü kutlu düğünü.
O günden bu yana “Türkiye” adı,
Ülke dedi ki;
Ecdad yadigarı, torunun emaneti,
Ya Allah, Bismillah, Rabbimin inayeti,
İman cesaret verir, küfür de cebaneti,
Yedi düvele galip, milletin metaneti.
Karlı dağları aşarız,
Tarihe kayıt düşeriz,
Donanma karadan yürür,
İstanbul’u fethederiz.
Ordumuz yürür Girne’ye,
Beğenmez değmeyi, azı,
Çorba yavan, yele tuzu,
Sorarsan bu kimin kızı,
Çıplak kıraldan bir tazı.
Oğlan da anlamaz azdan,
Çocuklar güldür, solmasın,
Kötü işleri bilmesin,
Şair söylerse neylersin,
Amman çocuklar bilmesin.
Onlar bizim gençliğimiz,
En güzel gün çocukluğum,
İşte hüner, altın çağım;
Oyuncak evler yaparız,
Yıkınca mahvolur bağım.
Bizim her şeyimiz başka,
Beklenen İslam güneşi,
Yakacak nursuz ateşi,
Herkes yaşayıp görecek,
Dostu, düşmanı, kalleşi.
Bitlisten bir güneş doğdu,
Kar, buz eriyince pınarlar harlar,
Kardelen, şakayık, çiçekler gürler,
Say say bitmez nebat, hayvansal türler,
Oy cennet ülkemiz, dağlar sevdamız.
Kurtlar ulur, geyik, ceylan kaçışır,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!