Gözlerinin Hicran Zifiriliği
Yine işgal altında bütün benliğim
Gecelerin gölgesinde hapsolmuş,
bir sevdanın esiri olmuş kalbim
Zaman mekan yok cümlelerimde
Gözlerin Karasına Vuruldum
Seni benden başkası sevemez,
Ziyan olursun
Benden başkası gözlerine bakamaz,
Viran olursun
Gözlerinle Götür, Götür Ne Olur Sevdiceğim
Bulutlar mı yakın, yoksa hasretim?
Nerede kaldı masum sözlerin?
Aklında kaldı mı nemli gözlerim?
Gözlerinle götür, götür ne olur sevdiceğim
Sinir hastalığı bulanık bir şeydir
Mikroba benzemez
Umutsuzluk denen garip, korkulu bir hisle başlar
Derinden yaralar bizi
Hastalık ve sağlık arasındaki ince bir çizgidir
Gel Ey Gül-i Rana
Bilir misin, yokluğunda nice siyahi hüzünler kaplar gecemi
Hıçkırık sesleri ile çınlar katran karası geceler
Yıldızlara hasret gökyüzü,
Mehtaba hasret denizler misali
Gülümsemek
İçten ve derinden gülümsemek
Dertleri dert etmeden, hayata sımsıkı sarılabilmek
Dertleri erteleyip, kedere eklemeden mutluluk saçabilmek gerek
Gülüşüne Yorgun Gözbebeklerim
Gülüşüne yorgun gözbebeklerim,
Biliyorum hiç dokunmadı,
Dokunamadı tenine sözlerim
Günler Az Gelir Bize
Yavaşça sokulup, o yangın yüreğinde yatsam
Sıcak yaz güneşi misali teninde bir doğsam
Bu geceler az gelir inan, her günün olsam
Sende şiir, sende hayat, belki de biraz da aşk olsam
Hadi Bana En Sevdiğin Kenti Anlat
Umutsuzluk!
Yaşamımızda “Doğal” denen bir şey bırakmıyor
Dünyaya karşı bakış açımızı etkiliyor
Asfalt yolları, yapıları, yeşillik denen her şey kayboluyor
Hala Müptelayım
Sen benden geçmiş olsan da
Ben hala sevdalıyım
Hala çılgınca bağlı
Yakıp yıkmış olsan da bazı şeyleri



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!