Sen yoksun, bir ölüm uçurumuna asılıp gitmek istiyorum, düşler sokağında kocaman bir pencereden düşesim var.
Beton yığıntıları arkamda, toprak kokusunu çekmek istiyorum.
Gözüme yağmurdan şimşekler iniyor gibi, yalanın soyunu tüketiyor gibi vakitler.
Sigarasını dumandan toplayan göz yaşları arasında büyüyüp gidiyor gibiym.
Tuzu eksik bir ölüm kokusu çöküyor içime.
Dar ağaçları içinde oksijen tüpü gibi bu ortam.
Kararıyor gece zaten ne bekliyorsun ki başka?
Bir şiir sarıp içiyorum, boğulanıyor içimde hislerim.
Ne beklersin ki başka? Yüzümü asıp giderken bir asır sonrasına.
Müptelası oluyorum şarkılara.
Çok zor duyabiliyorum artık hislerini.
Topu topu bir canım kaldı elimde, oda Allah'a emanet.
Neden yoksun
Rüzgar istemsizce yol alıyor saçlarında
Bir kere görsem çözülecek ayak bağlarım
Kuraklık yaklaşıyor yokluğunda
Duysalar fayda etmeyecek
Neden yoksun
Ne olacak biliyor musun ?
Canından saydığın gün gelecek , canından çıkacak, Öyle gidip terk edecek ki seni , yüreğin hazmedemiyecek anıları,
Öyle içinden gidecekki , seni hiç bırakmayacak bir gidiş olacak .
Yollara küfür savurup duracaksın , önce kendine kızacak olacaksın , sonra mi ?
Ölmeyi bekliyeceksin
Ne mi olacak ?
Sürüsüyle kuşlar geçiyor, son bahar örtüyor göğü,
Birer birer yok oluyor şarkılarda duygularımız.
Üşüyor ellerimiz başka ellerde, sabırdan çok verildi ömrümüz.
Tabuta sığmayan avuç dolusu hislerim öldü,
Sahip çıkan tek bir ses çıkmadı.
Ölü bir adamı ölüm ile tehdit eden akbabalar var,
Olur elbet.
Yıldızlar üstüme düşer bir gün.
Gözlerime ilişecek mavilikler boğacak beni güzel günlere
Ve ben artık yazın yanlışlarını düzeltiyorum
Olduğu kadariyle yürüyorum...
Bir şehir kuruyorum, olur elbette.
Öyle ki , bir şehre güneş doğmuş
Zamanın yelkovana dans etmesi kadar tekerrür
Kuduran dalgaların sitem hali...
Bir neşter yarasına dikiş .
Geceyi doyuran irkilmeler
Rüyaların sıçramış , kaçan uyku voltaları
Ağır bir hava kütlesini taşıyorum ciğerlerimde
Göz kırpacak takadim yok
Göğüme tozdan ibaret kaplı atmosfer
Taşıyamıyorum içimde uçuşan kelebeğin yükünü
Başımı kaşıyacak vaktim yok
Kuş tüyü hafifliğindeyim birşeyleri kaldıramıyorum
Çocuk yüreğime yenik düşüp sana gelmeyi özledim
Tüketilen ömrümü senle geçirmeyi ,
Sana sarhoşluğumu özledim
Ilk duyduğum sesin senin sesin olmasını özledim .
Mesafelerin kısa olduğu zamanları özledim
Hastalanıp senle iyilesmeyi özledim
Bu şarkı ikimizin olsun, en çok senin gülüşünde güzel duruyor.
Dilimle dişin arasında sıkışıp kalıyorum, tatlı bir sitem alıyor beni,
Benim yediden yetmişe sevda sözlerini yığasım var sesine.
Millim kalmış kurşun yarasına merhem oluyor sendeki ben öznesi.
Kurutuyorum meyvesini ağzıma sakız etmelerini.
Altımda çiğneniyor baharın yaprakları, sararmalarım oluyor sensizlikten.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!