Uzak yolların meraklı halim ,
Çocukluğum , içimin liman kenti
Son sigaram , iç çekişim .
En kıymetlim , ev sahibim
Kum tanelerinde göze çarpan parlaklığım
Geceye inen özlemim ,
Gel ömrüme
Evvelim sancilarin kıyılarından suzulen dere yatagindan ak
Ak düşmüş coğrafyamin kiyisini aydınlat
Gel ömrüm
Sabır taşım , gün ışığım , ılk islanisim
Bir tek senden aksin yağmur tanelerim
Şimdi senle farklı kişilikler mi olduk
Farklı şehirlere mi seyehat edeceğiz.
Bambaşka limanlar mi gözleyeceğiz.
Farkı evlerimiz mi olacak artık.
İki ayrı yastık mi kullanacağız.
İki ayrı anahtar mi kullanacağız artık.
Şimdi ıkı büklüm olmuşum , biraz cokmusum
Fazlasıyla zayiflamisim
Düne oranla daha çok sensizim
Icimde birikmiş kirintilar , kalbim sağ duyuya uyuya kalmış gibi
Hiç iyi bisi hissetmiyorum artık
Fazla özlemekten bunlar
Gözlerimden düşen yaşlara yağmur eşlik etmiyor
Günde kaç kere duş alıyorum gözyaşlarimi saklamak için bilmiyorum
Hesap etmiyorum artık dökülen saçlarımı
Öyle bitkin düştüm ki , yalnızlık boyumu aştı .
Özlem sarılmış ki ruhuma ondandır öldüm bittim deyişim .
Kır kokusu özleminde bekliyorum.
Çık gel gözlerine sürme kadar hasretim sana .
Çık gel bekleyenim var de çığlık ıcınde .
Sabah ışığı ,
Bir hüzün bulutu başlıyor içimde, oluk oluk akıyor üstüme zamanın dağlayan yarama.
Sesim soluğum çığlığımda boğuluyor.
Kesik damarlarımda binlerce şair, milyonlarca şiir.
Tarihin gizli sayfaları.
Saçlarını kesmiş anneler, annelerine ağlayan çocuklar, nasıl kayboldum hiç sorma.
Görmüyorsun ya sana hallerimi, ölüp gidesim var,
Gitme
Bütün sayfalar yirtilsa , umut ekmekten dahil kesilse
Çocukluk halimiz unutulsa, damlası kurusa yağmurun
gitme
Kuruş kuruş satilsa anılar , tazeliğini kaybetse toprak
Böcekler dans tutsa yüzümde
Sustuğumda ciğerimin pihtilasan kokusunu algılıyorum artık ,
Sustuklarımı saymıyorum, dile getirip hickiriga dönüşecek yaralarım var benim
Geceye düşen mor bir renk düşlüyorum sadece
Katrana hüküm sürmüş bir adilik pençesi var içimde
Icımde yaşıyorum büsbütün yağmuru
Gökyüzünün çığlığını duyan incir ağacı dökülmesi
Zihnim senin varlığında dolaşıyor, köşe başında hayranlıklar içinde.
Sevgi seli veyahut yağmur uykusunda bakıyorum sana.
En çok sen yakışıyorsun gülüşüme.
Yaşlanmış bir ağacın gölgesinde oturuyorum senle, ne güzel hayaller bunlar.
Bunlar demişken gözlerin lavanta kokusu taşıyor haberin olsun.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!