GERÇEK
Şunu bunu suçlamaya gerek yok
Bir milleti ancak cehalet boğar
Gerçek şudur ki, kafana iyi sok
Güneş, karanlık gecelere doğar
Oh ne ala nede güzel(!)
Gir meclise, çık meclisten
Elde çalgı dilde gazel
Gir meclise, çık meclisten
Ne diye seçmiştik sizi
Bak ibretle; çoban olup,
Sürüyü (!) gütmeyen mi var?
Üçkâğıtla papaz bulup
Garibi ütmeyen mi var?
Anlatsam kimden, kimlerden
Gidişi sanki bilmece
Sinemi yakarak gitti
Bir şey demeden öylece
Gözüme bakarak gitti.
Görülmüş mü hiç böylesi
GİTTİ BİZİM ÖRF
Yok mu ağzı dualı
Piri fani sakallı
Milletin ağzı bağlı
Kapıdan girince sörf
GÖLGE
Senden önde gidiyorsa eğer gölgen
Bil ki sırtını güneşe dönmüşsün
Öğrendiğindir senin esas bölgen
Unutmuşsan bunu, dünden sönmüşsün
GÖLGE OYUNU
Kanun böyle gelen gider
Gün gelmeden hazırlık yap
Ezelden yazılmış kader
Yarın soracaktır Çalap
Bu dünyada tüm canlılar
Gider Mevlâ’ya. Mevlâ’ya
Dağlar taşlar, uçan kuşlar
Gider Mevlâ’ya. Mevlâ’ya
GÖÇECEKSİN BU DÜNYADAN
Üç gün evvel beş gün sonra
Göçeceksin bu dünyadan
Gelir elbet bir gün sıra
Göçeceksin bu dünyadan
GÖKKUŞAĞININ ALTINDA
Kaf dağının ardında mı?
Her güzellik…
Zümrüt-ü Anka’ya binebilmek
Merhaba Halil bey. Ben azeriyim, sizin siirlerinizi cok begeniyorum. Bazi siirlerinize sarki besteledim. Eger izniniz olursa bakudeki bayanlardan olusan islami qrupa vermek isterdim. Ben profosyonel calismiyorum, insAllah bu benim ilk isim olacak, eger siz de razi olarsaniz tabii. Siirleriniz sarkiy ...