Gezmelere doyamıyorum
Güzel yurdum Türkiyem
Eşin emsalin bulamıyorum
Dört tarafı cennet Türkiyem
Akın akın turist gelirken
Bir kış akşamı karanlık köy sokaklarında
Tutuklu kaldım edebiyat koridorlarında
Uzaktan geliyor şiirlerin ayak sesleri
Sanki beni okuyun diye haykırıyor
İnsanlığın aldırmazlıklarına karışıyor
Küçük kız çocuğu alıyor eline beni karıştırıyor
Bir balıkçı kulübesinde,it gibi titriyorum!
Ellerim buz kalıbı;ayaklarım zaten yok,
Sonum geldi galiba,Azrail bir soluk ötede.
Kargalar leş gibi bakıyor bana:iniyor yanıma,
Aylardan Nisan,ama ben sanki kışın ortasındayım;
Bir köpek beliriyor o an;başucumda yatıyor;
Öylesine tutkunum ki vatanıma
Başka bir yere ayrılmıyorum
Bir başka aşığım toprağına
Uğruna canımı feda ediyorum
Öylesine bağlıyım ki yurduma
Dört yandan düşmanlar saldırsa,
Bu hainler bir dönüp baş kaldırsa,
Yetmedi ona buna omuz kaldırsa,
Bu vatanı çakala bırakmayacağım.
Günlerce hep rüyasında görse de
Bazen,uykularımın ortasında
Hiç durmadan sayıkladığım rüyam
Kimi zaman hıçkırıklarla ağladığım
Yokluğunda ise sıcaklığını aradığım
Önceden yaptığın mazide kaldı
Sulanmayan fidan kuruyup kaldı
Dalından düşen bak kuru bir daldı
Bir kere başımı okşadın mı sen
Kimseyi dinlemem kırıp geçerim
Güzel bir yüzü gamzeli yanağı vardı
Güldüğü zaman gamzesi can yakardı
Altın rengi uzun sırma saçları vardı
Bir bakan ardına dönüp tekrar bakardı
Seyrine doyulmaz fiziği vardı
Aklımda kalmadı hayalin düşün
Bu işin sonunu iyice düşün
Hava çok soğudu giy şunu üşün
Nasıl giyineyim seçemiyorum
Gözlerim köreldi göremez seni
Çok düşündüm gerçekten de
Bazen günler ve haftalar
Kimi zaman yıllar belki de asırlar
Ellerim kafamda kafam ellerimin arasında
Uzun süre git geller ikileminde
Hayat karmaşasında çok düşündüm




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!