Kendimi buldum
Yoğunlaşmış buluttum
Parmakların dokundukça yağmamayı unuttum.
…
Öylesine sıcaktı
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Devamını Oku
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Şirin adı çok ilginçti. ' Görüngü:Fenomen ' , duyularla algılanılabilen şey demekmiş.Bilmiyordum. :) Harika bir ' Sevda' şiiri. Ve gerçekten de aslında Aşk böyle başlıyor... Önce duyularla algılanıyor. Hissediliyor... Sonrasında detaylar gelişiyor. Şimdikilerin ''Elektrik alma meselesi '' gibi... Şiir , sevdanın ' farazi' halinden, 'somutlaşmış' haline geçişi anlatıyor.... Sakin aynı zamanda... emin de ... hem kendinden hem diğer özneden...Yaşanmışlıklar eşliğinde , yaşanacaklar ve de o an yaşananlar ...Hele ' Çoğalmak '' hissi... Çoğu ilişki eksiltiyor artık.... Böylesi günlerde bu hissi yakalayabilmek ...ne mutlu, ne güzel .... Yürekten kutluyorum. Yazan yüreği ve yazdıran yüreği... ve tabi bu harika dizeleri.
Saygı ve sevgilerimle
Bir sandık dolusu dert, bir kervan yükü anı
Bence de bahanedir , bir kaç kahve fincanı
Öylesine sıcakta , uyku sarsa her yanı
Muhabbete saysan sen ,içinde bende varım
İbrahim Kurt
Zeybek hocam !
bu günlerde formumdayım , neredeyse her okuduğum şiire bir dörtlük dökülüyorum,anında ,o kadar harika yazdınız ki bir kaç defa okudum ,hani derler ya ben beni ararken başka yerde ,şiirinizde buldum kendimi ,hani cennetin kapısı gibi anlatılamaz güzellikte ,sözler kısa kalıyor yetmiyor, şiir bazen turnanın kanadını kırar, bazen de kırık kanatlı turnaya kanat olur . işte öyle bir şiir okudum kutluyorum, sonsuz saygılarımı sunuyorum .
harika betimlemelerle harika dizeleri candan kutlarım
bazen boş bir odada o kadar bir kalabalık yaşanır ki, içerisi anılarla, geçmişle tıklım tıklım olup taşar. Özlenenler, sevdiklerin, sevmediklerin, arada bir aklına düşenler, çok istenenler. Bomboş odadaki kalabalıklardan şöyle olsaydı'lar, keşkeler, demişti ama'lar, yapmasaydı'lar, bir bardak demli çaydan, bir fincan sade kahveden daha içten, daha duygulu sohbetler. İnsan o anlarda, yağmur yüklü buluttan daha yüklü, bardaktan boşalırcasına boşalmak ister. bazen sessiz arkadaşlardan bir kedi hatta minicik sarı bir civciv bile. dedim ya, yoğunlaşan bir buluttan daha yoğun... İşte öyle... kalemin ve yüreğin var olsun.
İnsan,birkez içine kapanıp, elini ayağını çekip uzaklaşmasın kendi duygularından..o,yeri gelir kendi kendini yargılar,mahkum eder..o hep karamsardır,kendi içine kapattığı benliğinde..O, yağmak isteyipte yağamayan yoğunlaşmış kara bir bulut gibidir. Mutluluğun adı,esamesi bile okunmaz dışardan bakıldığında..Ve birgün gelir, hiç beklemediği,hayatta herşeye olumsuz baktıgı bir anda sanki sihirli bir eldir,yada..sadece bir parmak ucu dokunuşudur..belkide ışıl ışıl mutluluk saçan bir çift gözdür,bakışlarına takılıp yüreğini ısıtan..yazın sıcağında ihtiyaçtan değilde mahmurluktan yatılan öğle uykusu gibidir,o beklenmeyen misafirin ellerinde,parmak uçlarının dokunuşunda bulduğu sihirli sıcaklık,o huzur,o mutluluk..Ruhunda,benliğinde yıllarca taşıyıpta kapalı kalan duyguların vanaları açılmıştır artık kendiliğinden..ve o ruh o beden sırıl sıklamdır aşktan,sevdadan...Öylesine bir ic huzur öylesine bir mutluluk ki..boşa geçen dünlerin acısını bile unutturur..zaman artık aldıklarını birer birer geri verir.Tabi bütün bu anlattıklarım gerçek,yada.. değerli sairimizin hic bitmesini istemedigi,o yüzdende içilen ardı ardına onca çaya kahveye ragmen,o güzel hayali muhabbetti devam ettirmek istemesindende kaynaklanabilir...Değerli hocam,yine her şiiriniz gibi duygulu,etkileyici,felsefi boyutu oldukca derin,okurken düşündüren,konusuyla,akıcılığıyla yine ayrıcalıklı,övgüye layık güzel bir şiirdi..Değerli şahsınızı ve güzel şiirinizi yürekten kutluyor,selam ve saygılarımı iletiyorum..
İnmem gerek gözbebeklerimin altına
beynimin ortasına büzülmeliyim
genşeyip kımıldayabilirim oradan sonra
`dum di dum
duridum dubida `
kendi kalbimle zamanım arasındaki sarkaç
püskürtüyor beni dünyaya
bırakıyorum zerreciklerime kadar emsin beni
atlantik ve pasifik ve beş kıta
koşmam gerek
yetişmem gerek yazgıma
Jazz şiirinden - İsmet Özel
Biz, öğretmen okulunda felsefe dersi görmedik. İlginçtir. Mustafa öğretmenimin özel merakı ona zaman zaman felsefi şiirler yazdırır beni böyle derin derin düşündüren.
Bilim, fenomeni; bilimsel olarak bes duyusal algısı ile fonksiyonunu ve davranışı bilir ve bildirir. Kelime anlamı 'görüngü' demektir. Hem bilim de hem de felsefede kullanilmaktadır.
Numen ise, kısaca: fiziksel bir tabanı olmayan ve duyum/sezgi his ile algılanan soyut kavramlardır.
Fakat benim pek işim olmaz Kant'ın teorileriyle. Benim şiirde aradığım şeyler başka... Şair, okurun yüreğine dokunabilmişse duygularıyla, dili kullanımdaki ustalık, akıcılık, konu bütünlüğü, laf olsun diye imge türetilmemesi ve daha pek çok şey yerindeyse...Kısacası, bir şiire bakarım şiir mi diye, bir de şaire bakarım gerçekten adam mı diye... Ve Mustafa Bay şiirlerinde bu aradıklarımı genelde bulurum. Bazen daha fazlasını da. Bana yakın gelir söylemleri. Ve sayfadan, şiir okumanın hazzıyla ayrılırım bir yenisi gelene kadar...
Şiirin adı düşündürüyor insanı derin derin.Bir bakıma tümden gelim. Kime?kendine...
Hiç bir şey göründüğü gibi değildir. Kendini de sorgular zaman zaman insan...
Bir farkındalık oldu bu şiir benim için. Şair araya araya nihayet kendini bulmuş. Ne güzel...Bulut olduğunu biliyor ya, yeter. Yağsa da, yağmasa da... Acaba ben neyim diye düşünmekten şiire odaklanamadım bir türlü.Toprak mıyım yoksa?...
Aşık Veysel ne diyor?: Karnın yardım kazma ilen bel ilen....
Sıcacık, sevda yüklü bir şiir. Sevgilinin parmaklarını dokunmasının buluta yağmamayı unutturacak kadar...
Ahh o anılar... Koltuk değneklerimiz onlar. Özledikçe dürüsünü açıp kokladığımız, seyrettiğmiz ve yine özenle sandığına kaldırdığımız...
Hani bir söz vardır:
EHLİ KEYFİN KEYFİNİ NE TAZELER? TAZE ELDEN, TAZE PİŞMİŞ, TAZE KAHVE TAZELER.
Çay da kahve de bahane aslında...Çayımızın, kahvemizin şekeri muhabbet olsun.Muhabbet, sevdiklerimizle olsun... Hele de yudumlanan çayda sevilen var sa, doyulur mu onun tadına...
Kutluyorum öğretmenim... Yine altında imzanız olmasa da tanıyacağım bir şiirdi. Çok özgün. Tek kelimeyle muhteşemm... Nicelerine. Sevgim saygımla.......
Kalkma ikide bir
Kaç bardak çay kaç kahve fincanı
Saydım yarım yarım
Muhabbete say sen -artık -
İçinde ben de varım…
_______ Öze derine inmek o kadar kolaymıdır ,insan izin verdiği kadarıyla karşısında ki onu tanır...Ve Herkes kendi yarımıyla gelir dost meclisine , yarımlar birbirine eklenir .. eklendikce bütünleşir ve böyle güzel bir şiir çıkar şair yürekten dizelere dökülüverir..
Kutlarım hocam ..Nicelerine ++
Saygımla
Zaten hayatın anlamı aslında orada değil midir? Derinlerde bir yerde, insan hep bir arayış içindedir aslında, hep o derinlerde aramaktadır bulmak istediğini, orada kendini, kendiyle ilgili bir şeyler bulmak ister hep. Ama derinliklere inmek çok zor, kapıları öyle sıkıdır ki bazılarının eşikten bile aşamazsın, ama dediğiniz gibi insan göründüğünden çok daha fazlasıdır.. Kutlarım hocam, kaleminiz hep yazsın böyle güzel şiirleri...
Kalkma ikide bir
Kaç bardak çay kaç kahve fincanı
Saydım yarım yarım
Muhabbete say sen -artık -
İçinde ben de varım… umarım bir gün böylesi bir paylaşım yaşarız. güzel bir şiir okudum... ant ++
Bu şiir ile ilgili 87 tane yorum bulunmakta