İşte böyle birşey,
Gece yarısı susuzluğu gibi
Sana hasretim.
Gecenin bir vakti, uykunu bir bıçak gibi kesi verir.
Kala kalırsın tezgaha bırakılmış, dibi soğumuş çay bardağı misali.
Baş harfinle başlayan tüm şiirler dokunur bana.
Bir kalemucu kadar uzaktasın
Ne çizsem,ne yazsam
Sonunda hep sen varsın.
Başlar başlamaz biliyorum,
Sen benim noktamsın.
Yazmadığım vakitler, noksanımsın.
Çocuklar, babalarını fırtınalı denizlerde savrulmaktan alıkoyup, koruyan çapalardır.
Dünya güzel bir yer olaydı adalet olurdu. O nedenle cennete inanıyorum. İnanmak istiyorum. İnanmağa mecburum.
İnsan, en çok da kendi açtığı cephelerde, kendine karşı yeniliyormuş. Kim için, kim adına kiminle savaşırsan savaş yenilgi hep kendine karşı. Sonradan anlıyor insan , 40ından sonra.
Düşünmemesi gereken şeyleri düşünüyor, insan genç yaşta ama ne yaparsın hayat düşündürüyor işte yaşattıklarıyla.
Gün gelir bulutlar açar yaprak yaprak,
üzerimizde yeşil bir gökyüzü,
ayaklarımızın altında mora çalmış bir sevgi denizi...
Bir bakmışsın şafak doğdu doğacak,
çığlık çığlığa bir bebe,
incir ağacı kökü misali sarıp sarmalamış bizi.
Hangi yağmurlar altında
uykuya dalsak ki
İlk günümüz gibi
Arınmış uyansak?
Eski bir otobüse binsem diyorum,/
Şöyle kırmızı,yanlarında meşrubat reklamı/
Beni sana getirse, sene bindokuzyüzseksenaltı/
Çocukluğum çantamda,Elvan gazoz içiyorum...
Galata köprüsünden geçerken görsem seni/
Ters yönden Fatih'e giderken/
Sana bir mektup yollayacaktım,
"Çayın dibi kadar güzelsin" yazacaktım.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!