Kirpiklerim hançer ucu gibi çizer geceyi
Yavan bir yaşamaktır sensiz bu
Toparlayamam ardın sıra iki heceyi
Sayıklar dururum ninni gibi
Banu...
Banu...
Kül'üm ben diyorum ya sana, kül'üm...
Sırf, yakmak için uğramış ateş bana.
23 / 06 / 2013
balkon demiri kadar soğuk, senin bu uzaklığın. /
boğazın iki yakasının birleşme olanaksızlığını bildiğim kadar, biliyorum yokluğunun daim olduğunu./
geceye salsam ağzımdaki küfürü, sabaha kadar yankılanır sanırım/
senin bana kendini hatırlatmana gerek yok Perihan, ben seni "katran gece"de de tanırım./
kanlar içinde, şarkımızı mırıldansan yeter...
senden ötürü.................
öyle bir çeker giderim ki,
namludan fırlamış kurşun,
bıçkılanmış dal,
kurnadan düşmüş damla gibi, geri dönmeksizin.
Abaküsle sayıyorum,
Günlerini mutluluğun.
Derin bir mavi çöküyor içime,
Boğuluyorum.
Ben istermiydim oysa,
Birden salına salına çıka gelirsen, ne yaparım ben.
/El ayak karışır, akıl perişan./
Olsun, aldırış etme, ben pervane gibi yansam da olur,/
Yeter ki sen ışığım ol, sönme Perihan.
Anam, özledim seni.
Yeditepe'den Başken'te aksa hayat.
Geniş bulvarlarında kaybolsa ayak izim.
Sen yine de kıyı köşe ara beni,
Bir bakarsın yerde, bir bakarsın gökteyim.
Binlerce yıllık bir şehirden
Ah!
Nasılda acıtıyor yokluğun,
Uzaklığın bu denli kanlı bıçaklı
Edeceğini sanmazdım beni geceyle.
Kollarımın arasında olsaydın
Ben sussaydım,
Yandı içimin ormanları,
Köklerim, dallarım kül'mü kül!
Bilmem artık ne vakit,
Bir tutam çim biter,
Yahut açar bir gonca gül?
Ben bir ağacım
Çam ormanında.
Dallarıma rüzgâr değmedi benim.
Kar düşürmedi yapraklarımı.
Çok serçe kondu dallarıma
Lakin




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!