Akşam,erkenden indirdi perdelerini buralarda.Nusaybin,kendi macerasını yaşamak üzere bir kez daha sustu.Simsiyah ortalık.Gecenin içine hiç alışık olmadığımız sesler düşüyor, ne ki beklediğimiz sesler değil bunlar.Çünkü bir süre daha yüzleşeceğiz bu gerçeklerle..
Keşke bu akşam yazısını aşağıdaki görselde sessiz sedasız duran evde yazıyor olsaydım.Ötelerden gelip kıyıya yanaşan seslerle buluşabilseydim.
Güçlü bir düş,değil mi benimkisi…
Kimileyin bir ses bekleriz; değişmek isteriz o sözcükleri duyunca.P.ONAY’ın şiirinde olduğu gibi.O zaman kendi sesimiz duyduğumuz seslere karışır:
‘’sesin sesime düştü
seslendin / ses verdim
sesli harflerle kuruldu cümleler
başka türlü bir şey benim istediğim:
ne ağaca benzer, ne de buluta.
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz,
havası ayrı hava..
Devamını Oku
ne ağaca benzer, ne de buluta.
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz,
havası ayrı hava..



