Son kez ismini söyledi dudaklarım
Rüzgar saçlarımı dağıttı
Okyanusa karıştı gözyaşlarım
Sende kalsın
Bir kış günü sobanda yansın
Mektuplarım
ölsemde sen diye
ağlasa gözlerim
yüzüm gülmeyi bilmese
nasıl derim sev diye nasıl? ! !
nasıl bakarım gözlerine aşkla
sen gitmişsin
bulunmaz hint kumaşı degildi kalbim
fakat sana sunulmuştu umarsız hesapsız
gözlerime baksaydın anlardın yalansız....
giderken senide goturuyordum yanımda
oysa sen
baskalarını uydurmaya calısıyordun yokluguma
izlerini silecek bir silgi bulamadım henüz
estetik cerrahide işe yaramadı
sen gittin
yüreğimde yüreğinin izi kaldı...
uzun yolculuklara benziyor
yüreğin
sıcak bir ağustos gününe
sana ısınmamak elde değil..
yağmur bulutlari gözlerin...
akşamüstlerime yağan
bir vardın bir yoktun
kafdagının ardında kayboldun
aglasam neye yarar ardından
gülsem divane..deliyim işte daha ne? !
seni sevmişim yoklugunda
ya sende olsaydın elimden tutsaydın
sevdiğin herhangi sarı bir çiçek
elimde şimdi..
ben unuttum sen hatırlıyormusun
neydi ayrılmamızın sebebi
hayalin pusu kuruyor yollarıma
söndü aşkın ateşi üşüdük
uyandık en güzel düşten
kırıldı kanatlarımız
bulutlardan düştük
yağmur oldu gözyaşımız
nefretimiz denizleri doldurdu
sürgün hayallerle yaşıyorum
uzaklarda güneş doğuyor
gardiyanlar söyledi
ben hayal meyal hatırlıyorum..
biliyormusun
yolladığın mektuplara neden cevap vermediğimi
bir oda bir salon
bir küçük hücre istedim yüreğinden
vermedin...
oysaki yüreğin yüreğimden bir parça...
yüreğimin yüreğinden bir parça oluşu gibi
merhaba sayın sarı ben sivas cumhuriyet üniversitesi güven tanışıyormuyuz