Benim şuurda bir intihar şiirim vardı nereye koydun anne
Altına Allah'ın yerini yazmıştım...
bileklerimden akan gusül suyunun keskinliğiyle
Bir cam kırığı hicret
Bilimin şarz damarı (şarz tdk yok)
Öğrendim ki tirenler
Tabutların rüyasında bile var
Sen,
Ölmüş olanın en çok neresinden
Çün burada kendini ölümle aşıran
Çarpıntılı bir oyun var
Durmaya ve dumurmaya hazır
Kırgın topraklarda bezeli kar uykusu
Kolmaş ağaçların tekelinde
Uçmaya üşenen kuş
Beni bir himmet sarar susarsam
Dilimi kalbime kanser diye
Aklımı yok olmaya kısmet diye
Verip muttaki
Neyi bırakıp koşacak olsam
Yetişememek icin koşacak olsam
-sendeki kafası güzel yaraya kandım zehra-
seninle bir aynanın sırrı gibi bakışmaktayız
Adınla karşılıyorum her şeyi
Hâ mîm ayîn sîn kâf..
Mânanın peşinde sürünen
Yarım yamalak söz hanesi
yaşam...
geçitini zora kaptıran bir hendek
her avcı katline aç bir hayvan gibi
uçurumun başında değerlenen piyasa ve
ayrılığın o küçük hüzünlü mucizesi....
O aptal kıyametin kollarında
Rahat ve güvende uyuyanlar
Şer gecelerde şarikada mesela
Çarelerden çare beğenirken
Korkunç bir mutluluğa tutulan yarın
Yarın ve tekrarlamak
Belagat sahibi bir çirkin, bağışlama töreninde, ahenk cehennemini sunduktan sonra doğmak bir cezim harekesi gibi bağlılık gerektirmeseydi yaşamayı bu kadar sevmeyeceğim dedi. Akabinde Cebrailin çantasında son bir vahiy kalmış mıdır diye düşündü....
Celî bir kaderi olmadığını biliyordu. en azından inandığı öyleydi. Ellerinde şişman bir ayet tutmayalı uzun zaman olmuştu. Tüm işaretler, tüm belirgin ekmek kırıntıları gaibliğin ashabı gibi olmuşlardı... sevildiğine inansa, onun gözlerini beğendiği kadar sevildiğine inansa kendini kendine isnad edecekti... namahrem bir ravi gibi kalbini dinledi kendisi hakkında.. muhkem bir öğüt varsa o da işmam bir materyaldi...
İyi ki doğdum dedi dudaklarını iki kere büzerek, doğmuşum ki bu hadr bir yaşam, hafi bir kalp, sevmede ihtilas, ve ölmeye insicam....
Gözlerin namlu degil
Gözlerin nemli...
Biraz zaman ağladık yaşama
Nasıl da tutunmuştuk suyun kanayan tehlikesiz
Ve kâğıttan yapılma apaydınlık saçlarına




-
Ubeyd Niyazi Kılıç
Tüm YorumlarEy sesine kuşların tünediği
Elvedaya binecek son ürperti... Çok İyi Çok Çok İyiii