Requiem/ağıt
Makbere gazel...
46 balad
1…..
Yalnızlığım kalabalıklaşır
Ey aşk bu kaçıncı sunak, adak
Çatlak, kaçık havsalamın kör olası
Perdesi ölüm ve ayrılık heyhat
Çıplaktım oysa Maçka parkında
Çürüyen bir ağacın köklerinden
Giderayak örselediği nemli kil
Zemheri umutlarımla
Geceye inat yürüyorum
Sensizliğin sürgünlerinde
Bir seyyahı avare misali
Gözlerini arıyorum,
Zifirin düştüğü gurbet günlerinde
Âlemler var, bir biri içe
Birbirlerine karışmaz
Karışıp dağılmaz
Dağılıp ta kaos oluşturmaz
Âdemler var, bir biri dışa
Üç Lal'dan geçtik
Mevsimi Eylül
Gam dolar güzü
Takvimi Leyl
Hilal'e benzer yüzü
İklimi Leyla
Geç kalan göçmen kuşların
Çığlıklarına yasladık geceleri
Muasır medeniyet dilemmalarına tutunduk
En acımasız düşler, düşüşler tuttu gözlerimizi
Uykuları ecelsiz, bakışları tabirsiz
Vakti fecre uyandık, iki gözü çeşme vedasız
Aşkı indirgediler tene
Yetmedi ince bele
Derken soydular ele güne
Bir de üzerinden kazandılar şahane
Sonra bunun adı oldu modernite
Ah neler çekti aşk, bu insanın elinden
Gitme kuşum dedim;
Ama ne çare
Hiç dinlemedi,
Beni yapa yalnızlığıma itti
Ve arkasına bakmadan
Çekip gitti
Keşki ihanetin izleri düşseydi
O tuzak, uzak olmayan gözlerime
Keşki aldatmışlığın zehir’i bulaşsaydı
O yalan dolan bilmeyen sözlerime
Keşki öyle kolay olsaydı
Bu bir adi olay olsaydı
Bir patika, iki mısra
Gönül iklimi, kilimi
Şehri aşk İstanbul
Oymuk, uzun aynalı kemerler
Mülhem düşler
Suretler çarşısı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!