Umuda bağlansın ellerim, bir sana mühürlensin kalbim, raflarda duran tüm kitapların arasına sıkışırak.
Bir bana kalsın sen, bir sana dalsın gözlerim, bir seni konuşsun mimiklerim, dillenmiş ruhumada...
Ve sen ;
Beklemekten büyüyen yüreklerde, Yıpranan yollardasın şimdi hasretten çatlamış ayaklarınla,
Ellerinle, gözyaşlarınla, karanlığınla, sen yitik pişman canınla birlikte...
Şimdi ise sen yokluğunda penceremden perdeler kımıldanıyor,
Vakitsizce odama yerleşen rüzgâra değin,
Uğultulu pençeler eşliğinde.
Kulaklarımı sağır edercesine, seni benden alıkoyarcasına...
Uyumak işte uyumak...
Günde sekiz saat ölmek yeter !
Sen ruhumda, acı dokunmadan yüreğime, seni yaşamak seni.
Gecikirdin geceme, gelir gelmez uyandırırlardı yıldızlar beni.
Günün tüm ağlayan hüzünleri belirdi yüzümde.
Bir söz vardı, umuda küsen dudaklarda,
Konuşmaksızın !
Yarına ziyan olmuş gözlerde,
Bakmaksızın !
Vefa yok dedim vefa, sevda biriksin ellerinde...
Cefa var cefa, sadece hüznün hayat bulduğu kalbinde.
Yeniden dedin yeniden...
Kıymeti yoktu artık, gitmelerinin bendeki kalmalarında,
ben zamanın, sen yokluğunda.
Yüreğimin şifa bulduğu yüreğinde,
bir saadet rüzgârı eserdi.
Gözlerime, sen gözlerinin cemresi düşerdi bahar dünyamda.
Zamanın her saatinde anımsar durur kalbim seni, mavi göğün altında, yüreğimi saran papatya kokusunda,
Susmuş, soluksuz bir sessizlikle yanına oturan yaslı kelimelerimin haykırışlarında,
Yaşanılacak gibi değildi artık seni.
Şahit olsun tüm gitmelerin, bu yüreğime.
Yasak etmişti gözlerim, korkak korkak bakmaktan çekinirken.
Yakalandı son sözüne kalbim,
Anlamak nedir bilmeyen aklıma anlatırdın vurulduğun kelimelerle.
Helin olmuş yüreğim, acılarını zorla da olsa kanıksayıp geçmişe tokat atıp geleceğe dava açarken, hoyratça olan kalbim yalanlardan, iki yüzlülerden gölgesini düşürmüştü.
İstinası olmazmış bazı şeylerin, sorguya çekilmeyen mahzun sevgiler gibi. Yaban güvercinin bir müjdesi vardı boran kuşunun istifasını verdiğinden beri.
Nergis çiçeğinin iki renge hükmü olduğundan ayazların etkisi azalırdı yüreğimin helin oluşu.
Üstünden suçluluk duygusunu atmaktı yüreğimin acıdan inleyişi. Yarına teslim etmekti dünün ve bugünün kimsesiliğiyle zıtlaşan yalnızlığımı.
İçimdeki çiçekler soldu, sen gözlerinde.
Yitik iki can, bozulmuş yaralar saklıydı kalbinde.
Yüreğinde artık yüreğinde...
Acının barındığı köşeler,
Sevginin kovulduğu avuçlar, yüreğinde.
Elinden tutup bir bir getirdiğim umudumun çocukluğusun sen,
Ellerimde !
Günler geçip gecemin karanlığında gözyaşlarımın sevincisin sen,
Gözlerimde !
Gayret ettiğim sevgimin, hayrete çevirmeyen, kalbine ulaşan duygumsun sen,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!