Her adım bir umuttur bize,
Şafakla başlar her gün yeniden.
Çağlar ötesine yürüyüşümüze
Adanmış bir ömür; zaman ve mekân şahittir bize.
Bakma yüzümdeki derin çizgilere,
Bilirim, kalemler var; keskin kılıç gibi,
Bilirim, kelimeler var; susmaz kurşun gibi,
Bilirim, harfler var; alevlenir volkan gibi,
Bilirim, öteden yazılmış, alnıma ferman gibi.
Oy havar,
Sabahın nefesiyle filizlenmiş bir hayal türküsü,
Kerpiç evlerin bacalarında yükselen tütüsü
Ufukta süzülen bulutlar, nazlı birer düş gibi,
Her şey çağırıyor seni, kalbimdeki ateşi,
Engelleri bir bir atlayarak
Geleceğim sana beyaz atımla
Konuşsam, haykırsam… duyar mısın
Haksızlığın gölgesinde susanların sesini?
Zulmün gölgesinde susmak mı çaresi?
Bir kelime bazen kurşun kadar ağır,
Bir sessizlik bin zulme denk, bilir misin?
Ayaz vurur yüzü ama sarsılmaz bu diyar,
Söz ağırdır, sahibini asla yarı yolda koymaz bu diyar,
Toprak serttir, yürek merdine kefendir bu diyar,
Baş eğmez, gök çatlasa dahi eğilmez bu diyar.
Dağ buluta yaslanmaz, mertliğe yaslanır burada,
Bir haykırış, bir isyan, bir ses yükseliyor Mabedi Süleyman’dan
İnsanlık soykırımına, vahşetle katledilen masum çocuklara ağlamayan
Topraklarını işgal edip tecavüz edilen mazluma el uzatmayan
Zulme, zalime, katil sürüsüne dur diyemeyen;
Zulme de, zalime de ortaktır
Kirli ve kanlıdır elleri
Sevdiğim şehir, güzel vatan,
Doğunun incisi, benim gönül yuvam.
Şahlanır ruhum senin görkemli dağlarında,
Gönlümde yeşeren sevdanla coşarım Malatya.
Sokaklarında yürürken,
Güneş doğacak
Şafak sökecek
Buzlar eriyecek
Varsın zemheri uzasın
Bahar gelecek Güzel Anam!
Bahar gelecek!
Hepimiz Âdem çocuğuyuz
Bu ayrımcılık ne diye
Hepimiz Mevlanın kuluyuz
Kula kulluk ne diye
**
Hepimiz kardeşiz
Ey “hevâ ile heveslerim”, sabırsız olma
Sabrı kalbine indirip, göğsünü, genişleten vardır
Vesveseye kapılıp, hak yolundan ayrılma
Dosdoğru yolu sana gösteren, yüce kitap vardır
**
Gönül sarayını mamur tut, hanen pak olsun




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!