Yalnızlığın koynunda, yaşarım hicranımı.
Kimse görsün istemem, üzüntümü acımı.
Derdime merhem olan, o amansız sancımı,
Kimse duysun istemem, kimse görsün istemem...
Acılar bir ok olur, parçalarlar kalbimi.
Bir musibet tufanıyla talan oldu hâlimiz,
Kara bir ölümle uçan yiğitlere ağlarız!
Bilmem ki Rabbi Kerime eksik miydi sayimiz,
Dünyaya doymadan giden şehitlere ağlarız!
Bu gün babalar günü,
İnsan bu günlerde bir kez daha
Ta yürekten yaşar hüznünü.
Baba, kayyumuyetin timsali,
Baba, asker misali...
Ocakların bekçisi, yılların emekçisi...
Ben gecelerle yoldaş, sen rüyalarla sırdaş,
Benimiz birer binek, inatlar murat olur...
Ben geceye arkadaş, sen uykuya arkadaş,
Sevgimiz, ilmek ilmek çözülür, berbat olur...
Ben hicranla kıvranır, sen uykuya aldanır,
Ne zaman gelsem doğduğum şehre, şirin obaya;
Çocuk sevinci ve coşkusu tüllenir kalbimde.
Bakarım dünlerimin geçtiği bu manzaraya,
Hüzün şarkısı, mazi türküsü sürer dilimde...
Geçmişin o ânları sanki bir daha canlanır.
Ya Rab, her hâlim ayandır Sana, bir ferec mahrec ver bana...
Şu perişan hâlim bir isyândır, Allah'ım beni uyandır.
Ya Rab, her hâlim ayandır Sana, muhtacım lütfa ihsana...
Hayâtım sisli puslu dumandır, dertliyim nice zamandır...
Ya Rab, isyanlardan kurtar beni, acılar sardı bedeni...
Yiğitler can verir, bu vatan için.
Hainler pusuda sinsice bekler.
Elbet bir gün çıkar, meşum gerçekler.
"Kim yiğit, kim kalleş" gelin siz seçin.
Garibin âhları semaya yürür.
Fısıldayıp uyarıverdi sevgili yari,
Bak; getirdim alı, beyazı, yeşili, moru.
Senin için yolcu ediverdim soğuğu karı.
Uyan artık derin uykudan, bak bahar geldi.
Hayat bir değişim tik takında.
Var, yok, iyi, kötü, beyaz ve siyah…
Her şey zıttıyla varlık aleminde kaim,
Zıtların çatışması sürmekte daim.
Sevap günaha, aydınlık karanlığa, barış savaşa;
Mutluluk hüzne, varlık yokluğa eviriliyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!