Tezatlar, devridaim ediyor...
Ömürden sayfalar gidiyor...
Akşam ve gece:
Kucaklıyor insanı.
Neşe ve hüzün,
Istırap ve coşku...
Zalim ve Mazlum
Hâlden anlamayan ne bilsin hâli,
“Ben”in esiridir, hâli, ahvali…
Sürekli, “ene” der, hâli ve kâli
Omzuna yüklenir, masum vebali…
Bir ikindi sonrası,
Hafif rüzgâr,
Gökte gri bir renk,
Arada bir gülümseyip
Çakan şimşek,
İstanbul'da
Her yandan yaralı, vatanım benim!
Beni hüzne saldı, binbir elemim!
Dinmiyor ruhumda acım, kederim!
Türkiye'm dertlerle kavruluyorken!
Baykuşlar bayramda, bülbüller suskun!
KİM ANLAR BENİ
Can içre canân bildiğim, anlamazsa; kim anlar beni?
Sevgisiyle cân bulduğum, anlamazsa; kim anlar beni?
Cânım ân ân zayoluyor, âciz olan ten kafesimde.
Yokluğunda yok olduğum, anamazsa; kim anlar beni?
Âh alan hayatta âbâd olur mu?
Ol mazlumun âhı yerde kalır mı?
İhlâssız amelde hiç zevk olur mu?
Zalimler zulmüyle huzur bulur mu?
Gönül şivesini viran edenler,
Kar beyaz, gül beyaz
Varlık, yokluk iç içe...
Nakış nakış sanat
Renk renk kaneviçe...
Kim diyor varlığın sonu gider hiçe?
Bir meşher ki ölüm ve doğum
Ey kara geceler, basın beni bağrınıza.
Bir kuş misali çırpınıp düştüm ağınıza.
Yalnızlık türküsü söylerken garip ve mutsuz,
Hüzün dolu şarkılarla girdim bağınıza.
Kıvranıp durur, yatakta sabahı beklerim.
Sükûtun çığlığı, arşa dayandı.
Dua deryasında, huzuru bulduk.
Vatanın her yanı, zulme boyandı...
Sabır ilacıyla Hakka dayandık.
Efgan-ı derdimiz, arşa yürüdü..!
Anne
Şefkatli bakışın, ilaçtı bana
Merhametin merhem, siraçtı bana.
Öksüz kalbim öyle, muhtaç ki sana.
Ötelerden nolur, duyuver anne.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!