Her gece o karanlık sokaklarda yapayalnız yürüyorum.
Üzerimde o sevdiğin boğazlı kazak;
Ellerim ceplerimde,
Kulağımda ney sesi,
İçimde sevda ateşi,
Gözlerimde hüzün...
Farklı dünyaların aynı insanlarıyız biz.
Adalet aşığı,
Namerde düşman,
Vefakâr olduğu kadar da çekip giden…
Her gidiş içinde bir kalış saklıyor,
Her kalış içinde bir gidiş...
Nedir bu esen rüzgâr?
Fırtına mı var dışarıda;
Yoksa ben mi fırtınanın içindeyim?
Nedir bu savrulanlar?
Toz bulutu mu var dışarıda;
Yoksa hayallerim mi uçuşanlar?
Ve zaman da durur bir gün;
Akan ırmaklar da kurur...
Yanan her ocak da söner bir gün;
Dönen bu dünya durur...
Her başlangıç gibi gelir sonu;
Bir damlayım...
Yağmur bulutlarından sana düşmeyi bekleyen,
Yanağından süzülüp; yüreğinde buharlaşmak isteyen...
Bir damla.
Bir korum; yüreğinde yanan...
Dar-ı dünya için değer mi gönül yıkmağa?
Fani dünya için dostuna kurşun sıkmağa?
Gün gelir o dost acısını çıkarır senden,
Görürsün ki dar-ı dünya kimseye kalmaya…
Ne pireye kızıp yorgan yakarım,
Ne yorgan kaşındırdı diye pireye kıyarım.
Mevla'nın huzurunda bir hiç iken;
Nasıl nefsime uyar da azarım?
Kınama sende beni ey âdem,
Bükmüş boynunu gonca gül,
Edepli bir vav misali...
Sevilesi, tam da sevilesi…
Âşık olunası...
Sevilesi edebine hayran olduğum...
Çok yenildim, çok yoruldum Allah'ım,
Kalbim sığmıyor göğsüme,
Göğsümün de, göklerin de sahibi sensin.
Ya genişlet göğsümü göklerin kadar,
Ya daralt derdimi göğsüm kadar...
Yürüyorum ellerim ceplerimde,
Gözlerimde tomurcuk yaşlar,
Yürüyorum yine,
Seninle el ele yürümeyi hayal ettiğim yollarda,
Yine ben ve hayallerim, yürüyorum...



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!