Bugün, hep o oturup beni beklediğin yerde,
Yine beni beklemeni beklerdim.
O beklediğin yerdeyim,
Bir bekleyen var!
İçinde kendisi olan biriyim ben!
Korkmaktan korkarım,
Sevmeyi severim,
Üzmeye üzülürüm,
Kırmaya kırılırım.
Sabretmeye dahi sabrım vardır.
Bir hüzün çöktü yüreğime,
Bir ölüm sessizliği sardı ruhumu,
Kayıp giden umutlar vardı içimde,
Ta ki göğsünde gözlerim kapanana kadar...
Öylesine virane, öylesine bomboştum,
Var mıyım, yok muyum bilemiyorum.
Az mıyım, çok muyum bilemiyorum.
Şu topal yüreğimle ben,
Arafta mıyım, sıratta mıyım bilemiyorum.
Ne attığım adımı biliyorum ne bastığım yeri,
Hüzün denizinde bir gemiyim,
Dalga vurdukça savrulan...
Sana demir attı yüreğim,
Sahilim sensin, limanım sen.
Tarif edemiyorum sevdamı,
Zindanlarda çürütülmüş bedeninle,
Yine dipdiri çıkmak aydınlığa...
Yürüyünce sokaklarda sürümek ardından milyonları,
Doğrusuyla, yanlışıyla bir ömrü adam gibi yaşamak.
Kafasını, kaburgasını, kemiklerini bir bir kırmak namerdin,
Akıtmışsam güzel gözlerinin yaşını,
Affet sevgilim!
Büyüklük benim gönlümün,
Alçaklık senin gönlünün olsun...
Süslü kelimelerin asude çiçeği,
Bir çiğ tanesi kalpte,
Bir damla kor,
Bir serin rüzgâr…
En umulmaz sevdanın yanık izi!
Cemre…
Bir damlayım...
Yağmur bulutlarından sana düşmeyi bekleyen,
Yanağından süzülüp; yüreğinde buharlaşmak isteyen...
Bir damla.
Bir korum; yüreğinde yanan...
Dar-ı dünya için değer mi gönül yıkmağa?
Fani dünya için dostuna kurşun sıkmağa?
Gün gelir o dost acısını çıkarır senden,
Görürsün ki dar-ı dünya kimseye kalmaya…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!