Doğru gülüm sende haklısın,
Ben sebepsizce sevmek istedim seni,
Her şeye sebep aranan bir hayatta,
Sebepsizce sevilmek saçma geldi sana...
Cennet kokuları geliyor burnuma derken,
Yine aslanlar gitmiş; bu fani yerden...
Al bayraklı tabutlar omuzlarda,
Gidiyorlar Cennet-i Âlâ’ya onurlarla...
Hep aynı yerde aynı saatte,
Karanlık odamın soğuk yatağında,
Selamsız geçiyorsun aklımdan sevdiğim.
Giderken uzatıyorum ellerimi;
"Gitme kal bir gece olsun" diyorum.
"Haram" diyorsun ya hani;
"Aşk?" dediler,
Dokunmadan sevmek dedim.
"Yunus Emre'de kalmıştır" dediler,
Sustum...
Seni söyleyemedim.
Sende çok şey bıraktım bu gece,
Kocaman bir sevdayı bıraktım mesela,
Mesela aşkı, mesela dostluğu, sırdaşlığı bıraktım...
Minicik bir kalp bıraktım kapının eşiğinde,
Gözlerinde gözlerimi bıraktım.
Sana gelmeden evvel dünyayı bir yana bırakan ben,
Hani olur ya uyuyamazsın,
Uyku tutmaz bir türlü.
Düşünürsün,
Kimi sevdiğini düşürsün,
Ne kadar sevdiğini düşünürsün,
Niçin sevdiğini düşünürsün,
Seni seviyorum sözü ne özel değil mi?
Sadece beni ilgilendiriyor bu...
Senlik bir durum yok,
Sen bilmesen de sevebilirim.
Denizine hasret bir gemiyim ben,
Sahilim de sensin, limanım da sen...
Özyurduna hasret bir turnayım ben,
Dağım da sensin, dalım da sen...
Dağlarda koşturan bir ceylanım ben,
Sana olan sevdamın son katresindeyim.
Çığlık çığlığa düşüyorum dudaklarından;
Söylenecek tüm sözler söylenmişse,
Ve buna rağmen ben hala konuşuyorsam,
Ve buna rağmen sen hala dinliyorsan,
Ya sen seviyorsundur,
Sessiz olun!
Kendimi dinliyorum,
Çok dağınığım bu günlerde,
Dağınıklığı topluyorum.
Islak bir sokak köpeği gibi,
Sirkelenip, temizleniyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!