Ruhum hassas ve çabuk üşüyüyor
Diyorum ya..
O güçlü duvarların ardı bir enkaz yığını
Her giden bir şeylerimi çaldı
Kimi aklımı, kimi kalbimi, kimi vaktimi
Hayallerimi bile çaldılar be
Hayatlar vardır, bilirsin hani.. bazen kayıp bir şehir, bazen deli dolu bir nehir.
Akar fakat bulamaz yolunu, yıkıntılırında arar hep mutluluğunu.
Sevdasız yaşamak gibi. sessizlikle savaşmak gibi, karanlıkla yarışmak gibi.
Aklımı, senden ve duygularımdan arındırmak, bu kadar zor işte.
Ne senle olabiliyorum, Ne de sensiz nefes alabiliyorum.
Ellerinin şefkatine, sözlerinin sıcaklığına, Bakışlarının samimiyetine..ihtiyacım var.
Acılar da yorulur şair.
Bir ömür çekilesi değildir zulm
Gözlerimde yorgun bakışlar üzülürken
Batan günle birlikte,
Tükeniyor sensizlikte umutlarım.
Nur-u pak'ım neredesin? .
Zulmetme şu fakire ne olur!
(Ayşe Yakut'a)
Arkadaşım can dostum
Yalnız zamanlarımın tek sırdaşı
Şimdilerde durgun sular yürese de ayaklarımıza
En ummalı dostlukları yaşadık biz.
Elleri var kocaman
gözleri faltaşı kadar
Dağıtmış saçlarını
şiddetine ortak dağlar.
Kulakları çınlatan
15 Temmuz 2013 Pazartesi saat: seni aylar geçiyor.
Biliyor musun, klişe sözleri sevmiyorum ama şu an söyleyeceğim sözü ifade edebilecek başka bir kelime bulamadım. "Semi kimse benim gibi sevemez"
Dikkat edersen "kadar" demedim "gibi" dedim.
Herkes gibi; benim de şahsıma münhasır hasletlerim var. Biliyorum ki ben özelim, tıpkı senin gibi, onun gibi ve diğerleri gibi. Sırf bu özelliklerime sebep benim gibi dedim. Ben tekim, benden başka bir ben daha yok, olmayacak da. O yüzden kıymetimi iyi bil demiyorum, beni yanlış anlama.
Yağmurlar vurmasın beni
Yağmur dedim sevdiğim
Bilir misin?
Yağmurun ıs/lak nefesini
Ben iyi tanırım onu
Önceleri annemi sevdim. Belki memesine düşkün değildim ama sevdim gene de süt kokan yanlarını. O ısırsa da hırsından kollarımı, çürüyen yanlarımı hep sevdim. Sonra babamı tanıdım. Her gürlediğinde, kulağımda yankılanan sesini sevdiğim. Yediğim dayaklar kadar en az. Ama severdi beni adım kadar eminim. Hatta hayatı o öğretti bana. Beni yalnız, bir başıma bıraksa da bu koca dünyada, Ondan yediğim darbelere de alıştım zamanla. Beni hiç sevmeyen ve kıskanan bir ağabeyim vardı onu da sevdim. Her ne kadar yakmış olsa da canımı, kardeşimdi canımdı bilirdim. Kıyamazdım yinede. Benden sonra iki kardeşim daha oldu. Ertelenmişti çocukluğum, çabucak büyüdüm. Hem abla oldum, Hem anne..Sevdim annelik yanlarımı, hoşuma gitti bu duygu. Okuduğum “Ayşegül küçük anne” hikâyeleri gibi. Ki hiçbir zaman gerçek bir anne olamadım. Çocuklarım olmadı boy boy.. Olsaydı onları da çok severdim eminim. Sonraları okula gitmeyi sevdim ve ilk öğretmenimi, ama kötü kader bu olsa gerek, Ben sevdikçe kopardı benden sevdiklerimi. İlk ayrılığımdı bu, İkinci bir öğretmeni sevmek zor işti. Ama daha sonra onu da sevdim.
Israrla sevdim acıdan kanırtan her ayrılığı. Okulumdan, kardeşlerimden ve arkadaşlarımdan, ayrılmayı da öğrendim zamanla, ve aslında acı çekmenin gerçek sevgi olduğunu öğrendim. Sonra acıyı da sevdim, ağlatmaktan çok ağlamak kadar. Yetmedi mahallemi sevdim, evimi sevdim, işimi ve eşimi sevdim. İnsanları sevdim. Kendimi bildim bileli severim sevmeyi. Ha birde doğayı ve hayvanları çok severim. Büyüdükçe sevgimin içine aldıklarımda büyüdü. Müziği resmi sevdim sonra şiiri, okumayı, yazmayı vs.
Beceriksizliğimi bile sevdim hiç utanmadan. Ama en çokta seni sevmeyi sevdim.
Acılarını kendi acılarım bildim. Sevinçlerin benimdi artık hüzünlerin de..Güldüğünde ise, her kahkahanda bana yansımanı sevdim. Verdiğin sözleri tutmayışını. Bir o kadar çok da beni umursamayışını sevdim. Aramadığın zamanlarda, sabahtan akşama dek hiç usanmadan seni aramayı sevdim. Telefona cevap vermediğinde beklemeyi..Sabretmeyi öğrettin bana. Bana öğrettiğin her şeyi çok seviyorum. Bu kadar sevmek yetmiyor bana. Daha çok sevmeliyim diyorum..daha çok..acı çekmeliyim. Her defasında titremeli sesim. İçim özleminden erimeli. 40 derece ateşler içinde seni sayıklamalıyım. Adını söylerken dudaklarım kurumalı. Hasretinden inlemeliyim. Sen kaçtıkça benden, Ben sana koşmalıyım. Sen beni sevmesen de olur. Benim sevgim her ikimize de yeter (derdim ama yetmez.) Bu kadar sevmek yetmiyor bana. Seni daha çok sevmek istiyorum. Çünkü ben sevdikçe büyüyorum, çoğalıyorum. Kocaman bir dünya sığıyor içime. Mutlu oluyorum. Gönderdiğin çiçekleri ve mesajlarını da seviyorum. Okuyup okuyup hasret gideriyorum.. Biliyor musun seninleyken seni özlemeyi bile çok seviyorum. Ben aslında seni değil, seni sevmeyi seviyorum. Daha ne kadar sevmeliyim bilmiyorum.
Seni mutlu görmek..ahh! ne güzel,
Ne güzel yüzünün ışıdığını görmek
Bilsen, nasıl da yakışıyor sana gülmek
Işığınla dünya/mı aydınlatıyor
Duruşunla huzur veriyor
Gönlüme hüzme,hüzme sızıyorsun.
Gündemi ve "insanı" meşgul eden tüm kirliliğe, nefret ve ayrıştırma diline rağmen, "ağız tadıyla" iyi bayramlar dilerim...
Saygı, sevgi ve muhabbetle...
Mustafa Bay
Daha güvenli, daha huzurlu, daha "insancıl" yarınlar dileği ile..
Anneler Gününüz kutlu olsun...