Issız kavruk çöllerimin samyeli,
Tomurcuk da bekleyen çiçeklere düşen yağmur serinliğim,
Düş yorgunu yüreğimin kapısını çalan umudum,
Seni beklerken bir ömür geçmiş be Adam.
Sırrımı kalbime kilitledim
Anahtara gerek var mı
Bekçiye ne hacet, iste yeter ki
Ne siyah isterim nede beyaz
Maviler bizim olsun nimettir nimet.
Açtım camı mı seyreledim alemi,
Alemin içinde ki tüm canlıya selama durdum,
Her canlı fıtratını yaşarda,
İnsanoğlunda ki bu kaoslar niye.
Ay güneş yıldız kum varda,
İçimde büyüyen öfkelerim var,kalemin yazmaya korktuğu,
Sabrım buz misâli eriyen sermaye,
Korkum !
Öfkemin dile gelmesi...
İnsan ne ile ölçülür bilir
misin!
Ağzından çıkan kelâmla,
Ya inci gibi dizilir kelimeler
gönlün hoş olur.
Yada zehirli ok gibi saplanır
Biiyor musun sırdaşım kalemim,
Ben hiç öncelik olmadım...
Önceliklerin gölgesinde soldum gittim.
Çok canım acıyor, duymak istediğim kelimeler katilim oldu...
Ve beni el birliğiyle öldürdünüz...
Benim sevenim gibi ne cenazemin başında ağlamanıza izin veririm,nede mezarıma toprak atmanıza...
İşbirliğiyle istediğiniz sona ulaştınız...
Yusuf gibi kuyuya atıp acı çektirdiniz ama şunu anlamadınız;
Ben o kuyudan sağ çıkamadım...
Ölmeden gömülmek nedir bilirmisin hafız
En sevdiğim dediklerim Emek verdiklerim bir olup tek tek üzerime toprak attılar ölmedim ama yüreğimin yanan dumanı tütüyor ve ben canlı canlı ölümü yaşıyorum.
Bekle beni yâr;
Bir gün yüreğim sevilmek isterse sana geleceğim
Umudumun nebatları canlanınca yüzümü sana döneceğim
Çocuklar gülümsemeyle gökyüzüne baktığında
Balonlar toplayıp seni bulacağım
Sevda sancıları çekiyorum.
Ruhum,benliğim, yüreğim,Aşk 'a gebe.
Korkuyorum...
Büyütemedik, besleyemedik duyguları.
Ölü doğumlar sarmalıyor, sokağımın izbelerini...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!