Normal insan tanımı nedir diye bir soru sorsam her yanıtın normalinin değişik olduğu ortaya çıkar.
Normali bireysel beklentilerin olduğunu kabul edersek genel normalin ne olduğundan uzaklaşmış oluruz.
Psikiyatri bilimi zor zamanların anormal gelen insanlarını normalleştirmek, uyumlarını artırmak ve uysallaştırmayı koşullar değişmeden nasıl başarabilir?
Oldukça zor. Sonuçta psikiyatri yöneten temsilin sağladığı koşullara karşı tepkiyi uyumlu hale getirmek yoluyla politikaya hizmet veren bir bilim olmaktan uzaklaşamaz.
Yaşanan sorunlara çözüm üretmek konusunda da güçlü bir bilimsel çaba çok az sayıda etkisiz kalmaktadır.
Tek çare olarak bilinçaltı okuyan edebiyat bu çağda da en etkili yöntem olarak yaşam bulmuştur.
Junk düzeyinde bilinçaltı okuyan bir bilim çabası geçmişte yoktur.
Engin Geçtan psikanaliz ve edebiyatı birleştirmiş ülkemiz adına en başarılı bilim insanıdır.
Şafak Nakajima da bilinçaltı okumada Dostoyevksy kalitesine çok yakın toplumun da anlayabileceği dilde eserler vermeye devam ediyor.
Bunlar oldukça başarılı çabalar olmakla birlikte yetersizdir.
Zulüm üreterek normal insan sayısını azaltan politika karşısında suskun ve etkisiz bilim çağı yaklamakta geç kalmış ön görü açısından da oldukça geride kalmıştır.
Edebiyat bu anlamda okuma yazma sayısı çok az olmasına rağmen en büyük gayreti gösteren çaba olarak geleceğin klasiği olan sayısızca eserler üretmiştir.
Çok yivli ve çok tetikli bir baskı ve kıskaç altında umut diri tutulmuştur.
Muhalefet yoksunu bir toplum oluşumuzun sebebi de bu bilinçten yoksun bir cehalet toplumu olmak en belirgin sebeptir.
Yaşamda herşey birbiri ile bağlantılıdır.
Sebep sonuç ilişkisi arasında yapılanlar veya yapılamayanlar normal ve anormali belirler.
Geneli anormal uyum içinde olan bir toplumda normal dışlanır.
Edebiyatta en zor betimleme insan bilinçaltını yazabilmektir.
Betimleme yapılan konunun yazarı tarafından toplumun geneline aykırı ve ilginç gelen bir yaşam hikayesi olması gerekiyor ki bu beceri ortaya çıkabilsin.
İç bilince dönüş yapan her insan güçlü frekans enerji gücüyle bu hissiyatı yakalayabilir.
Yarım yüzyılı aşan yaşam mücadelemin başat konusu insan psikolojisi olmuştur.
Bilinçaltını doğru okuyamadığınız müddetçe edebiyatta betimleme yapma kabiliyeti kazanamaz insan.
O laboratuvarda uzun yıllar çalışmak gerekir.
Öfkesini soğukkanlı bir şekilde kullanan her insan ümitsizliğe kapılmadan umut verici ilham üretebilir.
Zorba temsillerin dayattığı sorunsalın amacı umudu korku ile kırmak değil mi?
Yaşamın, toprağın bireyin ve diğer canlıların acılarını dindirmek için en büyük katkıyı o acının içinde kendini bulan her insana bir ışık kapısı uyanışın yolu olarak açıl
abilir.
Tini incinmiş bir insanın içi yanardağa benzer. Sözler bu sebeple ağızdan lav gibi çıkar. Edebiyat bu anlamda psikiyatriden bir kaç adım her çağda öndedir.
Psikiyatri geçmişin kuram bilgisi ile geriden geldiği için anda yaşanan psikolojiyi anlaması içsellestirmesi bir kurama dönüştürmesi uzun yıllar ve çok özel çabalar ile vaka çalışması gerektirir.
Politika baskısı piyasa eğitim ve öğretim bağlantılı bilimler günümüzün en önemli sorunudur.
Operatör bir doktorun ameliyatta yaptığı hata yüzünden hasta yaşamını yitirdi diye ameliyattan tamamen vazgeçmek mümkün olmadığına göre geriden gelen psikiyatri bilimide bir gün politik müdahale dışında daha özgür ve bağımsız çalışmalar ile yaşanan gelişmelere daha yakın çözümler üreteceğine inanıyorum.
Bilimi, bilimsel eğitim ve öğretimi piyasanın ve politikanın elinden devrimle kurtardığımız gün çok daha sağlıklı bir yaşam mümkün olacaktır.
Yanlışı temel olarak görür ve o yanlışın üzerine bir iyileşme sağlar. Hakikati, erdemi ve ahlakı kişide artırma gibi bir yükümlülük hissetmez psikiyatri. Bu açıdan yanlışı güçlendirir algısı toplumda değişmez.
Freud tecrübesi faşizm üretir görüşüm ürkütücü geksede bu gerçekle önünüzde zamanda psikiyatri bilimi yüzleşecektir.
Bilim karşıtı bir abartı değil piyasa ve politik sınır dışına çıkamayan bilim anlayışına karşıyım.
Ulusların soygunlara karşı genetik dayanıklılık zaaf durumuna göre politik psikiyatri destekli toplum mühendisliği çalışmalarında görev yapan bilim adamlarının doğru bir yolda oldukları söylenemez.
Genel yapı bozgunculuğuna aracılık etmek meslek etiği açısından ahlaksız bir yaklaşımdır.
Nazi zulmü yıllarında insanların bozulan psikolojilerini tedavi etmek yerine ötenazi yapmayı savunan bilim insanları aynı politik vahşetin eseridir.
Bugün beton çıban ekonomisi yüzünden yuvası kalmayan köpek ve kedilerin ötenazi ile yok edilmesini yasal kılıfa sokmak bir nazi zulmüdür.
Psikiyatri, psikoloji sadece insana özgü bir bilim değildir. Bir ağacın da psikolojisi her can gibi aynıdır.
Yüz yıl önce Osmanlı imparatorluğu parçalama mücadelesi zamanında Ermenileri bize karşı bugün olduğu gibi kışkırtan batı daha düne kadar bizi yalan bilgiler ile katliam ile suçlarken bugün Ukrayna ve Filistin'de aynı suçu işlediler. Irak, Libya ve Suriye de yaşananların tümünün sorumlusu doğal kaynak hırsızı batıdır.
Nobel ödülü alarak zengin olmak için Osmanlı şu kadar Ermeniyi katletti diye yazmak edebiyat değildir.
Kültürü olmayan Amerika yerli Kızılderili atalarımızı yirminci yüzyılda katletmiş ve Almanya ve dolayısıyla tüm Avrupa bundan cesaret almıştır. Bugün Ukrayna ve Filistin soykırımı aynı faşizm ahlakının ürünü olarak bu zihniyetin bir eseri olarak yaşandı.
♾️▪️Önder Karaçay ▪️♾️
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 18.8.2025 22:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
▪️♾️▪️▪️ TÜRK ▪️▪️♾️▪️
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!