Anlatılırdı,
tavan arasındaki,
o kutunun hikayesi,
ısrarlı ısrarlı,
Tozlu sandıkların arasında,
unutulmuş geçmişin yankısı,
Ve içindeki melodinin,
söylenirdi dinleyenleri ağlattığı.
*
Nihayet akşamleyin,
cesaret toplayıp,
tırmanınca çatıya,
Aydınlanmaktı amacım,
ne denli hüzünlü,
bir gizem barındırsam da.
Oymalı ahşap kutunun üstü,
bir sedef kaplama.
*
Küçük anahtarı çevirmemle,
yayıldı boşluğa,
Cızırtılı bir nağme,
dolu eksik notalarla.
*
Yatışmamış merakım,
iyice yerleşmişti,
nazarım yuvasına,
Acıyla melodi ruhumu,
tırmaladığı bir esnada,
İliştim içerideki,
solgun fotoğrafa,
Donuktu portredeki bütün tebessümler,
yıpranmıştı kenarları tonlu sepyanın da,
Ve büyük bir gürültüyle aniden,
sustu mekanizma.
*
Nihayetinde biriktirmediğini kavradım,
her pırıltılı nesnenin,
mutlu anıları da.
*
Acıklı hakikati,
yansıttık çıplaklığıyla,
Israrlı ısrarlı,
dönüştük antika aynaya,
Herkes seğirtirken,
geleceğe umutla,
Bıraktık ihtiyarları,
odalarında yalnızlığa.
*
Lazım dostum,
senin vicdanlı kalman lazım,
Israrlı ısrarlı,
kuruntu üretmemen lazım,
Sürekli payına azını alıp,
kabullenmen lazım,
Nihayetinde ah ederek,
duvara toslamaman lazım.
Kayıt Tarihi : 24.7.2025 22:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!