Ya rabbim, sesimizi işit, kurudu gözümüzde yaş,
Toprak kavruldu el açıyoruz feryat etti her ağaç.
Bir damla rahmetin yokluğunda öksüz kaldı dağ taş,
Sen affet nefsimizi, kuraklıktan aldı bizi bir telaş
Ya rabbim, kıtlık sardı ovasını merasını köyümüzün,
Yaşamak bu değil yalnızlık var kalabalıkta
Gün geçtikçe yabancı oluyor insan insana
Bir yürek bulamazsın yaslanacağın omzuna
Yaşamak bu değil beton duvarlar arasında
Sabah serin, çiğ damlar ota,
Kuzular meleşir karşı yamaçta
Çiğdem uyanır güne ilkbaharla
Yaylada bahar, düş gibi başlar.
Kekik sarar her bir yeşili
Sahte gülüşlerinden yoruldum insanların
Maskeler ardında saklı yüzlerden bakanların
Dost gibi görünüp sözüyle hançer vuranların
Sahte gülüşlerinden yoruldum insanların
Yoruldum dost sandıklarımın düşmanlığından
Ne sattım kimseyi, ne de sırtından vurdum
Özüm, sözüm bir… Kendi içimde boğuldum
Ara sıra zaman olursa birkaç şiir karaladım
Ama en çok da kendi yüreğimi yaraladım



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!