Göklerde kurşuni bulutlar ağır ağır süzülür
Rüzgârın uğultusu yitik zamanın sesi olur
Adımlar yankısız yürekler kaygıyla dolu
Kıyamete ramak kala insanlığın hazin sonu
Gözlerin başka bir bakışa değer diye korkuyorum
Her an sızlıyor kalbim sessiz çığlıklarla doluyor
Her tebessümün İçimde fırtınalar uyandırıyor
Anılarımızı bir gün unutursun diye korkuyorum
Dağlar dertli, yollar uzun,
Siper olmuş her bir sözün
Yiğit doğar yiğittir özün
Namerde korkudur Köroğlu!
Atı Kırat, bakışları kor saçar
Kükredi Köroğlu: “Zamanı geldi!
Zulmün kökü kurusun, devran döndü,”
Kır at şahlandı, dağ taş gerildi,
Yiğitler saf tuttu, gün bu gündü.
Haber uçtu: koca “Dağlar inledi
Yandım ben, sessiz gecelerde,
Alev, alev düştün hayallerime
Her kor parçasında adın gizli,
Söndüm belki ama küllerimde sen.
Geçmedi zaman, durdu sen gidince,
Sensiz uyanıyorum her yeni sabaha
Gözlerim seni arıyor her bir bakışta
Kimsesiz sokaklar gibi yalnızlığımda
Sensiz bu hayatın ne anlamı var
Bakışıyla başlar içimde bir fırtına
Sözsüz anlatır kalbimin her yanına
Ne umutlar doğurur bir tek bakışıyla
Her defasında yeniden gelirim dünyaya
Ya rabbim rahmetinle serinlet kuruyan toprağı,
Küllerden doğsun yeniden her ağacın yaprağı.
Nasip et dereye suyu Kuşa yuvayı çiçeğe baharı
Affet bizi koruyamadık biz bu cennet vatanı
Bir dalda umut kalsın, bir kökte yeniden can,
Hayat, görünmez bir rüzgâr gibi eser bazen
Fısıldar, savurur, yön değiştirir
Bazen hafif bir meltem gibi ruhumuzu okşar
Bazen fırtına gibi savurur tüm dengemizi
Sessizce esiyor gece rüzgârı
Taşır uzak diyarların sırlarını
Her yaprakta bir özlem saklı
Her köşede unutulmuş bir anı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!