Bir bakışıyla kıskandırır gülleri
Sarsar yüreği, unutturur dertleri
Karanlık geceyi aydınlatır güneş gibi
Bir gülüşü var ömre bedel sanki
Bir kahve içelim seninle olsun kırk yıl hatırı
Bazen dertlere sığınalım analım geçmiş yılları
Kimi zaman mutluluğa bırakalım hatıraları
Bir kahve içelim seninle olsun kırk yıl hatırı
Orta olsun fincanlarımızda hayatın tadı
Küçük bir tırtılken başlar yolculuğu
Yeşilin kucağında, saklı umutla dolu
Yavaş, yavaş büyür sabırla örer kanadını
Dönüştürür hayata, ışıkla dolu anlarını
Bir tutam huzur istiyorum, ne eksik ne fazla
Her şeyden biraz uzak, kendimle baş başa
Yaslanarak gecenin koynunda yıldızlara
Bir tutam huzur istiyorum, ne eksik ne fazla
Bir Yanım Hep Dörtdivan
Bir yanım şehirde kalsa da diğer yanım
Çam kokulu sabahlarla uyanır hâlâ.
Her nefesimde rüzgârı var oraların,
Sanki çocukluğum çağırıyor vatanımın
Yüksek dağlardan hırçın akardın
Köyümüze gelen seli bağrına basardın
Yıllarca usanmadan durmadan çağlardın
Şimdi susuzluktan kurudu bağrın
Dörtdivan, dır şiirin özü,
Çetin geçer harmanı güzü
Yaylasında ilham sözün özü
Köroğlu'ndan gelir kalemin izi
Göynük’te tarihin kokusu
Anlamadım, vakit ne çabuk geldi geçti…
Bozuk para gibi harcadım gençlik seni.
Bilemedim ben senin hiç kıymetini,
Bozuk para gibi harcadım gençlik seni.
Geceler uzun, yıldızlar yorgun,
Ne yana baksam, içimde bir hüzün.
Herkes var da, burada bir sen yoksun…
Sensiz tadı yok, buralar suskun.
Ciğerlerimiz yanıyor, duman sarar dağları,
Çığlık çığlığa kavrulur, sessizce çam ağaçları.
Geyik yola indi korkudan, Keklik yuvasız kaldı
Yanıyor ormanlar duyun artık bu feryatları



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!