Dar bir aynada, sen kendini izliyorsun
ben seni...
konuşabildiklerim
sustuklarımın olsa olsa ancak onda biri!
göz göre göre ateşe veriyoruz kendimizi,
sanki artık içinde o olmayınca bir anlamı yokmuş gibi,babadan kalma yadigar evi...
Bu benim yalnızlığım...
Benim sensizliğim...
Bu benim sana duyduğum özlem,
Benim çaresizliğim.
Sense tüm hikayelerimde birinci şahsiyetsin.
Sana gönül vermenin bir diyeti var
Nasıl geçtiğini anlamadığım bunca zamana
Nasıl sığdı bunca acı?
Geçmez sanıyordum yılları…
Güzel olan ne varsa, gülümsememle beraber götürdü etrafımdaki kalabalığı!
Bir ben kaldım geriye,
Birde dinmek bilmeyen ağır bir sızı
Bütün hastalıklar geceleri azar.
Belki de bir hastalık olmamın
Ya da bir deli,
Budur tek sebebi...
Sığmıyorum bedenime geceleri.
Kabuslarım var görmekten korktuğum.
kalan son gücümle çeksem kendi ipimi...
sussam...
öldüm sansalar,gömseler,ağlasalar...
içimden bir parçayı bölüşmek için çıktığım her yolda yarım kaldım...
beni şimdi şu dakika anlasalar,
neye yarar...
yoksun...
umuda yol alan kapılar ardana kadar kapalı.
herşey tersine gidiyor sanki.
en başa sarabilmek isterdim zaman denen bu filmi.
bir defa izlenebileceğini öğrendiğimde hayli geçti.
elden ne gelir diyecek kadar çaresiz olmak istemiyorum.
İçimde ki çocuk, siyah beyaz bir karede
Denizdeki görünmeyen rüzgarı
Ve o rüzgardaki görünmeyen martıları izliyor ıssız bir sahil kasabasında… Akdeniz in kuytularında…
Bir düş var, yarım kalmış, yarısında uyandırılmış uykularımda…
Sıkışıp kalmış hayatla hayal arasında…
Tenha bir yamaçtan tam düşecekken uyandırılıyorum…
Sorgusuz sualsiz çekip gitmek istiyorum.
Onca duyguyu çarpıştırdık biz seninle. Onca gece geçti ıslak bir bakış altında.
Ama şimdi bir bir bölünür gibi uykularım, uzağındayım.
Özlediğimi dahi söyleyemiyorum ben sana. Çekip gitmek istiyorum, yokluğunda iyice tahammül edilmez bir hal alan bu şehirden.
Ne adı önemli ne havası olduğun yerin. Ben bu şehirde sensizim ya…
5-6 saatlik bir yola dikti ya gözlerimi yüreğim…
Ben hep böyle zamanlarda ölüyorum.
Tenim böyle zamanlarda kuruyup parçalanıyor.
Zembereğin boşalışına tekabül eden zaman bu...
Kan suskunluğunda bir kırmızılıkla geceye sızıyorum...
Ben hep böyle zamanlarda susuyorum.
Senin iliklerindeki sızlayış bu aslında,
Nasıl yorgunum
nasıl bir tükenmişlik öyküsü birikti göğsümün sol yanında
bilmiyorsun ki!
ne var aklında?
neyim yüreğindeki karargahta?
sadece omuzunda uyumak istediğimi
Dilara Hanım.. Sizin Şiirlerinizi çok beğeniyorum Seslendiriyorum YOZGATFM programcıyım..Size Ulaşmaya Çalışıyorum ama....