Çay sohbetimizin ortağıydı
Konuklar masallardan çıkıp gelen
Türküler ve şiirlerdi.
Birde annemin çiçekli çay bardaklarındaki....
Biliyorsun benim coğrafi
Ve kaderi acılarım var
Birde seni kimliğime ekledim
Çık gel
Ben hava şartına göre renk değiştiren
Gözlerini özledim..
Çok mahzun, ve derin gülüyordu
Ne şiire,
Nede türküye sığmıyordu
Gülüşünden öperim dedim
Hadi öpsene, der gibi güldü
Bu onu sevdiğimin,
Çok mavisin
Girdaplı ve derin
Sana ulaşmak zor, biliyorum
Buda benim kaderim..
Yarası güzel olan kabuk bağlar
Sende ben gibisin
Kabukları söküp atmışsın
Çok yaran var
Ey mavi deniz
Hırçınlığın, asilliğin, bundandır..
Eylül işte
İçimde çırılçıplak bir hüzün
Ve içimi çizip düşen sarı yapraklar
İçimi dökeyim desem
İlk sen düşersin üryan, öylece ulu orta yerde
Bundandı çaresizliğim
Ruhları deli kadınları seveceksin
Gülüşünden öpeceksin
Tenine keşfedilmemiş
Mavi bir coğrafya çizeceksin
Sesine nefesine sarılacaksın
Dokunuşunda deva,
Bir mavi kadın, dersime bakar
Bir gözü dersim
Bir gözü munzur
Bakışı asi rüzgar
Gülüşü yüreğime devrim
Söyleyin gitmesin
Ey dersimin; engin dağları
Asi munzuru, sar sarmala,
Koru enginimi
Anası babası yolunu gözler
Kurban olam.
Sen devrimin ortasında şiir
Ben ise acemi şair
Seni yazsam özgürlük
Yazamasam esaret.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!