Bir uçurumun kenarında
Kendini toplayanın
Ruhu kırık
Düşüncesi özgür
Sevgisi evrenseldir.
Seni görmeyeli, çekilmez bir haldeyim
Ruhum bedenime aykırı
Bir asilik, bir isyanım kendime
Karanlık bir coğrafa gibiyim
Faili meçhul cinayetler yazıyorum kendime
Ölü, ve yaralı, topluyorum kendimi
Senin insanlığını öldüren
Kötü duyguları çıkar, göğüs kafesinden
Ruhunu müziğe hibe et
Doğmamış bir çocuk filizlensin
Her bir notada,
İçinde taze bir vicdan yeşersin..
Oralarda şimdi akşam üstü
Paydos saati, gri bir fabrikanın önünde,
Saçlarını topluyorsun, bu bir sevda türüsü
Yüzünde ki tebessüm, yorgun bir işçi espirisi
Hatırlıyor musun, saçlarını ördüğüm günleri
Şimdi saat farkı var aramızda
Barut kokusu umutlar.
Heybem'de, azı ben, coğu senim ben
Bir isyan havası
Ayrılığa yardım ve yataklıktan
Sabıkalıdır türküler
Gitme;
Yine hasretin, sağır dilsiz içimde çırpınıyor
Sensizlik, melodileri öldürüyor
Dokunamadığım tenin, şiirin vatanı
Şu garip gönlüm, senin gökyüzünde
Yaralı bir kuş misali kanat çırpıyor
İçimdeki yaranın güzeliğini bir ben bilirim
Dalgalar durgun, sahile küs bir hava
Gün batımı hüzünlü
Eylülün ortasındayız galiba
Coğrafyam gibi seni düşünüyorum
Nasılda yüreğimde, dem tutuyorsun
Bir görsen;
Biz seninle, hayalleri kurşuna dizilmiş
Sürgün bir hayatın, coğrafyası yırtık
Birleşmez parçalarıyız
Ben yaralı
Sen yarasız
Olması imkansız
Bugün karıştırdım çekmeceleri
O, çok sevdiğin tokanı buldum
Arasında saçının bir teli
Öylece oturup izledim
Epey oldu sesin sesime değmeyeli
Özledim;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!